Translation of "انتهى" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "انتهى" in a sentence and their turkish translations:

انتهى

Bitti

انتهى عصر الفايكنج.

Viking çağı sona ermişti.

انتهى كل شيء.

Her şey bitti.

متى انتهى الاجتماع؟

Toplantı ne zaman bitti?

انتهى في عام 1993

1993 yılında sonuçlanıvermişti

ثم انتهى عصر الفايكنج.

Viking dönemi sona ermişti.

انتهى الاجتماع على التاسعة.

Toplantı saat dokuzda bitti.

انتهى المؤتمر عند الخامسة.

Konferans saat beşte bitti.

انتهى الفصل الدراسي الثاني.

İkinci dönem bitti.

انتهى الحفل الغنائي عند العاشرة.

Konser saat onda sona erdi.

هل انتهى كل شيء حقا؟

Gerçekten her şey bitti mi?

- انتهى الصيف.
- ولى فصل الصيف.

Yaz sona erdi.

‫عُلم. سنتوغل للداخل الآن.‬ ‫أشكرك. انتهى.‬

Anlaşıldı. Hemen hallediyoruz. Teşekkürler. Tamam.

‫وظننت أن الأمر انتهى.‬ ‫لقد رحلت.‬

Bu iş bitti diye düşündüm. Tamamen kayboldu.

انتهى ترتيب المطبخ و غرف النّوم.

Mutfak ve yatak odaları yapılır.

انتهى بهم المطاف منهكين بفكرة الموت صغاراً

aslında psikolojik olarak yıpranma ve daha erken yaşta ölme olasılığı

انتهت الحرب، انتهى الكر والفر من جبهة لجبهة.

Savaşlar bitmiş, cepheden cepheye koşturmalar bitmiş.

بدا الأمر وكأنه يوم هادئ آخر قد انتهى.

Diğer bir olaysız gün daha bitti gibi görünüyor.

انتهى أحدهم بشرب الجعة معنا، بينما دخل الآخرون السجن.

Sonunda aramızdan bazıları bira içti, bazıları da hapse girdi.

ولكن انتهى المطاف بهم بشكل جيد رُغماً عن كل شيء،

ama bir kısmı iyi bir hayat sürer.

‫ما خزنته من طعام في الخريف قد انتهى.‬ ‫عليها الخروج والبحث عن الطعام‬ ‫في الليل البارد.‬

Sonbaharda stokladığı yiyecekler de tükenmiş durumda. Soğuk gecede yiyecek araması gerek.