Examples of using "الأكواب" in a sentence and their turkish translations:
ve sonra da fincanların altına geri atlıyorlar.
Çünkü bu dikkatle incelenmiş,
bu, topun fincana geri dönmesini sağlayacak,
Siz fincanlara bakın, ben içeriği netleştireyim.
Masayı sahne ortasına getirip malzemeleri geri alıyorum.
İnsanların dikkatini vermediği bir anda limonları fincanların altına koyun.
"Fincan, top ve limon numarası"nı nasıl yapacağınızı Google'da arasaydınız
Şu anda mağazada kupa ve çıkartma olarak mevcut en iyi 10 ürünümüz var.