Examples of using "الأجزاء" in a sentence and their turkish translations:
bu kısımları bilmeden bu kısımları size anlattığımda
mikroskobik metal parçaları
kıtanın içerisinde parçalanan kısımlara ise biz levha diyoruz
Zorlu ve yorucu kısımlar bile kolaylıkla geçti.
uzay boşluğundaki geri kalan parçalar ise itildi
Yükselip alçalan, dalgalı şeyleri ve nasıl etkileşimde
işin kolay ve güvenli kısımlarına dâhil oluyor
oort bulutunun iç kısımlarına bile ulaşamadan
ve beyninize ve vücudunuza ne yapmanız gerektiğini söyler.
Her şeyin birbiriyle bağlantılı olmasının güzelliğinden zevk almak için
Aşırı dikkatli olmalıyız, çünkü sivri ve paslı olan çok fazla metal bulunuyor.