Examples of using "اسطنبول" in a sentence and their turkish translations:
İstanbul depremini bilen profesör
İstanbul'a taşınmaya karar veriyorum.
anadoludan İstanbul'a tayini çıkmış ve maaşı İstanbul'da yaşamak için yetmiyor malesef
Yani hiç görmediğim bir evin kirasını vermek
Bunu İstanbul'da da görmeye devam ettim.
basiretsiz dar görüşlü bir padişahın İstanbul'u fethettiğini
bu ses İstanbul'dan bile duyulmuştu
ve patlamadan çıkan sesin İstanbul'dan
İstanbul'un fethini canlı canlı izlemek istemez misiniz?
İstanbul'daki işçiler tarafından da kutlanmaya başlandı
fakat Türkler tarafından İstanbul Kuşatıldığında bu tüneller kapatılmış
deprem nedir? İstanbul'da neden bir deprem bekleniyor
Ya da İstanbul'dan alacakasın İzmir'de satacaksın
553 Gölcük 557 İstanbul depreminden nasibini aldı
yakında Yaşadığımız İstanbul depreminden sonra baz istasyonları kitlendi
herkes köyünden kentinden İstanbul'a gidiyordu meşhur olmak derdine
1453 yılında İstanbul fethedildikten sonra Fatih Sultan Mehmet'in emriyle camiye çevrildi
En büyük umudum 25 yaşında, İstanbul'a gelip faturamı ödeyebilmek.