Examples of using "أُجبر" in a sentence and their turkish translations:
Fransızlar geri çekilmeye zorlanana kadar köprülerdeki krizi çözmeye çalışmakla sınırlıydı .
Bunun yerine zorla emekliye ayrıldı ve polis gözetimi altına alındı.
soktu : görevinden istifa etmek zorunda kaldı ve 6 hafta hapis yattı.