Translation of "أولاف" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "أولاف" in a sentence and their turkish translations:

لكن الصعاب تكدست ضد الملك أولاف ورجاله.

Ancak olasılıklar Kral Olaf ve adamlarına karşı yığılmıştı.

أرسلها ليعطي لثورمود رغبته ، أن يتمكن من الانضمام إلى أولاف.

Thormod'a Olav'a katılabilmesi dileğini yerine getirmek için gönderdi.

أولاف هارالدسون ، ملك النرويج - الرجل الذي أصبح يومًا ما قديسًا لها - كان

. Norveç Kralı Olaf Haraldsson - bir gün onun koruyucu azizi olan adam -

في عام 1029 ، دفع الدنماركيون ، بدعم من الجارل المحليين ، أولاف إلى المنفى.

1029'da, yerel sazlarla desteklenen Danimarkalılar, Olaf'ı sürgüne sürdü.

قُتل الملك أولاف وهو يقاتل في الصفوف الأمامية وأسقطته سلسلة من ضربات الرمح

Kral Olaf ön saflarda savaşırken öldürüldü ve bir dizi mızrak ve balta darbesiyle yere