Translation of "أحببت" in Turkish

أحببت طوني.

- Tony'yi sevdim.
- Ben Tony'yi sevdim.

- إن أحببت، فتعال!
- بإمكانك المجيء إن أحببت.

İsterseniz gelebilirsiniz.

أحببت هذا الفيلم.

Bu filmi sevdim.

كنت أحبهم ولكنني أحببت الهامبرغر.

ve onları seviyordum fakat hamburgerleri de seviyordum.

أحببت حقا الحديث مع توم.

Tom'la konuşmayı gerçekten sevdim.

يمكنك زيارتي متى ما أحببت.

Ne zaman istersen bana ziyarete gelebilirsin.

‫هذا أكثر ما أحببت القيام به.‬

Yapmayı en sevdiğim şey buydu.

إن أحببت، فسأعلمك كيف تلعب الشطرنج.

İsterseniz, ben size satranç oynamayı öğretirim.

كَم أحببت الكتاب الذي اشتريته بالأمس.

Dün aldığım kitabı çok beğendim.

أحببت مشاهدة الملاكمة على التلفاز مع والدي

babamla televizyonda boks maçları izlemeyi severdim.

ومثل أبي، أحببت كل ما يتعلق بها:

Onun gibi, güreşle ilgili her şeyi severdim:

لم تكن طفولتي سهلة، لكنني أحببت كل دقيقة منها

Çok kolay bir çocukluk değildi evet, ama her dakikasını sevdim

لو لم يسبق لي أن آكل، لكنت أحببت التغدي معك.

Zaten yemiş olmasaydım, öğlen yemeğini sizinle beraber yemeyi çok isterdim.