Translation of "Vereceğini" in Spanish

0.003 sec.

Examples of using "Vereceğini" in a sentence and their spanish translations:

Nasıl cevap vereceğini bilmiyor.

No sabe cómo responder.

Doğru kararı vereceğini biliyorum.

Sé que tomarás la decisión correcta.

Tom'un Mary'ye selam vereceğini düşündüm.

Pensé que Tom le diría hola a María.

Tom'un gitmeme izin vereceğini düşünüyordum.

Pensé que Tom me dejaría ir.

Tom nasıl cevap vereceğini bilmiyordu.

Tom no sabía cómo contestar.

Tom nasıl tepki vereceğini bilmiyordu.

Tom no sabía cómo reaccionar.

Tom'un Mary'ye telefon numaranı vereceğini düşündüm.

Pensé que Tom le daría a María tu número telefónico.

Tom bunu kime vereceğini bana söylemedi.

Tom no me dijo a quién tengo que darle esto.

Tom Mary'ye nasıl cevap vereceğini bilmiyordu.

Tom no supo qué responderle a Mary.

Tom kesinlikle nasıl parti vereceğini biliyor.

Tom sí que sabe cómo festejar.

Kitabı bitirdiği zaman bana ödünç vereceğini söylüyor.

Dice que me prestará el libro cuando haya acabado con él.

O, Noel için çocuklara ne vereceğini düşünemedi.

A ella no se le ocurría que darle a los niños para la navidad.

Tom Mary'nin sorusuna nasıl cevap vereceğini bilmiyordu.

Tom no sabía como responder la pregunta de Mary.

Bana ne söz vereceğini biliyordum ve tutmayacağını da biliyorum.

Sabía que me lo prometerías, pero también sé que no mantendrás esa promesa.

- Tom'un onu yapmama izin verip vermeyeceğinden kuşku duyuyorum.
- Tom'un bunu yapmama izin vereceğini sanmam.

- Dudo que Tom me permitiera hacerlo.
- Dudo que Tom me permitiera hacer eso.

Oğlan hoşlandığı kıza bir buket gül vereceğini, onunla konuşacağını ve onu bir kahve içmeye davet edeceğini belirtti.

El chico afirmó que le regalaría un ramo de rosas a la chica que le gustaba, hablaría con ella y la invitaría a tomar un café.