Translation of "Sınırlar" in Spanish

Sınırlar.

límites.

Sınırlar uzaydan görünmese de

Aunque las fronteras no se ven desde el espacio,

Sizin sınırlar beni tutmaz.

Tus límites no me confinan.

Yasanın yasaklamadığını utanç sınırlar.

La vergüenza puede limitar lo que la ley no prohíbe.

Gezegensel sınırlar derinden birbirleriyle bağlantılı

Los límites del planeta están profundamente conectados

Ve bu virüsün yayılmasını sınırlar.

y eso limita la propagación del virus

Onunla aramızdaki sınırlar yok olmuş gibiydi.

Los límites entre ella y yo parecían disolverse.

Demek istediğim kurulması ve saygı duyulması gereken sınırlar olduğudur.

Lo que quiero decir es que hay límites que necesitan ser establecidos y respetados.

Hayatı ölümden ayıran sınırlar azami karanlık ve belirsizdir. Birinin nerede biteceğini ve diğerinin nerede başlayacağını kim söyleyecek?

Las fronteras que separan la Vida de la Muerte son cuando menos borrosas y vagas. ¿Quién dirá dónde termina una y dónde empieza la otra?