Translation of "Sıcaklık" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Sıcaklık" in a sentence and their spanish translations:

Sıcaklık yükseliyor.

La temperatura está subiendo.

Sıcaklık nedir?

¿Cuál es la temperatura?

Sıcaklık düştü.

La temperatura bajó.

Birlikten sıcaklık doğar.

Hay calidez en la cantidad.

Sıcaklık aniden düştü.

La temperatura cayó repentinamente.

Bu sıcaklık dayanılmaz.

Este calor es insoportable.

Ortalama sıcaklık yükseldi.

La temperatura promedio subió.

Sıcaklık çok yüksek.

La temperatura está muy alta.

Sıcaklık, yiyecek... ...ve güvenlik.

Calor, comida y seguridad.

Sıcaklık birkaç derece düştü.

La temperatura bajó en hartos grados.

Yarın sıcaklık ne olacak?

¿Qué temperatura hará mañana?

Burada ortalama sıcaklık nedir?

¿Cuál es la temperatura promedio aquí?

Sıcaklık sıfırın altına düştü.

La temperatura cayó bajo cero.

Sıcaklık üç derece düştü.

La temperatura bajó tres grados.

Şu anda sıcaklık nedir?

¿Cómo está la temperatura hoy?

Sıcaklık sıfırın altında düşmüş.

La temperatura ha llegado a bajo cero.

Yüzeydeki sıcaklık 62 dereceye ulaşabiliyor.

Las temperaturas en la superficie llegan hasta los 60°.

Şafağın sökmesiyle... ...sıcaklık tepeye fırlıyor.

Con el amanecer, la temperatura sube.

Havalandırma, sıcaklık ve nem sistemi

sistema de ventilación, temperatura y humedad

Bu kış sıcaklık ortalamanın üzerinde.

Este invierno, la temperatura es más alta que el promedio.

Sıcaklık bugün yetmiş derece Fahrenheit'tır.

La temperatura de hoy es setenta grados Fahrenheit.

Sıcaklık gece eksi yediye düştü.

El mercurio se desplomó a menos 7 durante la noche.

Sıcaklık sıfırın altında kırk derece.

La temperatura está a cuarenta grados bajo cero.

Banyo yapıyormuş gibi sıcaklık yavaşça artırılmalı,

y aumentar el calor como en un baño caliente

Sıcaklık eksi 10'a düşmüş durumda.

Ahora hace -10 °C.

Termometre, sıcaklık ölçmek için bir araçtır.

El termómetro es un instrumento para medir la temperatura.

Sıcaklık dün gece sıfırın altına düştü.

La temperatura cayó por debajo de cero anoche.

Sıcaklık sıfırın altında beş dereceye düştü.

La temperatura descendió a cinco grados bajo cero.

Şimdi sıcaklık sıfırın altında on derece.

Hace diez grados bajo cero ahora.

Yazla ilgili en kötü şey sıcaklık.

- Lo peor del verano es el calor.
- Lo peor del verano es la calor.

Sıcaklık şu anda eksi on derece.

La temperatura ahora es de menos diez grados.

- İnsan cildi sıcaklık değişikliklerine karşı çok duyarlıdır.
- İnsan cildi sıcaklık değişimlerine karşı çok hassastır.

La piel del hombre es muy sensible a los cambios de temperatura.

Sıcaklık burada eksi 30 dereceye kadar düşebiliyor.

La temperatura puede bajar a -30°,

Ama sıcaklık cidden öldürücü. 62 dereceye ulaşabiliyor

Pero el calor es mortal. Puede llegar a 60° allí,

Birkaç gün sonra ise sıcaklık sıfırın altındaydı.

Pocos días después, las temperaturas cayerón por debajo de cero.

Geçen ay Oxford'daki ortalama sıcaklık 18 dereceydi.

La temperatura promedio del último mes en Oxford fue de 18 °C.

Sıcaklık arttığından beri, ceketim bir yük oldu.

Como la temperatura había aumentado, mi abrigo se ha convertido en una carga.

Bugün sıcaklık 30 santigrat dereceye kadar yükseldi.

Hoy la temperatura subió hasta 30 grados centígrados.

Sıcaklık şu anda sıfırın altında on derece.

- La temperatura ahora es de menos diez grados.
- La temperatura ahora es de diez grados bajo cero.

Yine de sıcaklık donma noktasının sadece biraz üstünde.

Aun así, apenas está por encima del punto de congelación.

Sıcaklık düzenli olarak eksi 40 derecelere kadar düşüyor.

Las temperaturas suelen caer por debajo de -40 °C.

Bizi alevli güneşin altında pişirecek çılgın sıcaklık dalgaları.

olas de calor locas que nos cocinarán bajo un sol abrasador.

Yazın, sıcaklık otuzla kırk santigrat arasında değişkenlik gösterir.

En el verano, la temperatura varía entre treinta y cuarenta grados Celsius.

Hiç esinti ve kavurucu bir sıcaklık yok sütunu yavaşlatır.

No hay brisa ninguna, y el calor abrasador enlentece la columna.

Şehirde sıcaklık artışı ile ilgili birkaç çalışma zaten yayınlandı.

Ya se han publicado varios estudios referentes al incremento de la temperatura en la ciudad.

Sıcaklık artışları soğuk algınlığına yakalanmak için ideal koşulları yaratır.

Los aumentos de temperatura crean las condiciones ideales para resfriarse.

Sıcaklık ne kadar artarsa ağaçlar atmosfere o kadar su salıyor.

Cuanto más calor hace, más agua liberan los árboles a la atmósfera.

Konsol veya aksesuarları yüksek sıcaklık, yüksek nem ya da doğrudan güneş ışığına maruz bırakmayın. (5 °C ile 35 °C veya 41°F ile 95°F aralığında sıcaklığa sahip bir ortamda kullanın)

No exponga la consola o los accesorios a altas temperaturas, alta humedad o directamente a la luz del sol (use en un entorno donde las temperaturas varíen desde 5 ºC a 35 ºC, o 41 ºF a 95 ºF).