Translation of "Resmen" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Resmen" in a sentence and their spanish translations:

Resmen paramparça...

Todos estos quedaron...

Resmen uçuyorsun.

Básicamente, es como volar.

resmen dinleniyorlar diyebiliriz.

Podemos decir que están oficialmente descansando.

Resmen doğanın içindeydiler.

Eran parte del mundo natural.

Sizi resmen içine çekiyor!

Me chupa. Literalmente.

Sizi resmen içine emiyor.

Me chupa. Literalmente.

Baksanıza, resmen paramparça olmuş.

Quedó completamente destrozada.

Tanrım, baksanıza. Resmen paramparça...

Ay, miren. Todos estos quedaron...

resmen birbirimizi dövmek için

para vencer oficialmente

Yani resmen... ...gözlerime inanamadım.

Simplemente… casi no podía creer lo que veía.

O resmen adaylığını açıkladı.

Anunció oficialmente su candidatura.

Savaş resmen sona erdi.

La guerra se había acabado oficialmente.

1795 yılına kadar resmen göreve

cuando se convirtió en Jefe de Estado Mayor del Ejército de Italia.

Casusluk yapmakla ilgili resmen suçlanmadı.

Él nunca fue acusado oficialmente por espionaje.

Bu yükseklikte, karanlığın içinde resmen kördür.

Aquí, en la oscuridad, es prácticamente ciega.

Ve bir resmen karınca adası oluşturuyorlar

y crear formalmente una isla hormiga

Şimdi sizlerden, bizlere resmen yardım etmenizi istiyorum

Y ahora me gustaría pedirles que nos ayuden formalmente,

Eğitim sistemine eleştiri olarak balyoz indiriyordu resmen

descargó oficialmente el mazo como una crítica al sistema educativo

Sonunda, Birinci Dünya Savaşı resmen sona erdi.

Finalmente, la Primera Guerra Mundial había acabado oficialmente.

Dostum, bu resmen bir okul kitabını yemek gibi.

Ay... es... como comer libros escolares.

Brezilya'da 13 Mayıs 1888'de kölelik resmen kaldırılmıştır.

El 13 de mayo de 1888 fue oficialmente abolida la esclavitud en Brasil.

resmen onaylandı. 1805'teki hızlı hareket eden seferde Berthier'in sistemi, Napolyon'un

En la rápida campaña de 1805, el sistema de Berthier aseguró que Napoleón

- Ben resmen alkolün kölesi olmuşum.
- Alkolün kölesi hâline gelmişim.
- Alkolün kölesiyim.

Soy un esclavo de la bebida.