Translation of "Parlıyordu" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Parlıyordu" in a sentence and their spanish translations:

Çatı güneşte parlıyordu.

El techo brilla al sol.

Gözleri mutluluktan parlıyordu.

Sus ojos brillaban de alegría.

Gözleri sevinçle parlıyordu.

Sus ojos alegremente centellaban.

Araba mumluydu ve parlıyordu.

El auto está encerado y reluciente.

Güneş ışıl ışıl parlıyordu.

- El sol brillaba con fuerza.
- El sol brillaba.

Güneş altın gibi parlıyordu.

El sol brillaba como el oro.

Güneş tüm muhteşem güzelliğiyle parlıyordu.

El sol brillaba en todo su esplendor.

Karanlıkta bir kırmızı ışık parlıyordu.

Una luz roja brillaba en la oscuridad.

Güneş eski yelkenlinin önündeki suda parlıyordu.

El sol relucía en el agua delante del viejo velero.

Kısa bir sağanaktan sonra su damlaları ağaç yapraklarında parlıyordu

Gotas de agua brillaban sobre las hojas de los árboles luego del breve aguacero.

Uyandığımda yağmur yağıyordu ama öğleden sonra gökyüzü açılmıştı ve güneş parlıyordu.

Cuando desperté estaba lloviendo, pero para la tarde el cielo ya se había despejado y el sol brillaba.

Güneş parlıyordu ve hava sıcaktı, bu yüzden işten bir gün izin aldım.

Brillaba el sol y hacía bueno, así que me tomé el día libre.