Translation of "Karşıt" in Spanish

Ve karşıt görüşlüler...

y sus oponentes se presentaron con...

Karşıt kanıtım yok.

No tengo ninguna prueba de lo contrario.

Spor buna karşıt bir görüş sunuyor.

Ahora bien, un punto de vista opuesto proviene de los deportes.

Ama şaşırtıcı derecede karşıt bir teori daha var,

Pero hay un cuento contrastante que es sorprendentemente insidioso,

- Uygunsuzun karşıt anlamlısı uygundur.
- Uygunsuzun zıt anlamlısı uygundur.

Lo contrario de incómodo es cómodo.

Nerede petrol var, orada müslüman var; karşıt ifade yanlıştır.

Allí donde hay musulmanes hay petróleo, la afirmación contraria no es verdadera.

Her eylem için eşit ve karşıt bir tepki vardır.

Para toda acción hay una reacción opuesta e igual.

Ekonomi ve kalite karşıt değildir, aynı madalyonun iki yüzüdür.

Económico y de calidad no son opuestos, sino dos lados de la misma medalla.

Karşıt görüşün en az iki somut argümanını bulmak anlamına geldiğidir.

encontrar al menos dos motivos específicos que justifiquen la opinión contraria.

Böylelikle Irak, Suudi Arabistan ve İran destekli karşıt grupların vekalet savaşlarına ev sahipliği yapmaya başladı.

Irak fue de repente una guerra de poder con Arabia Saudita e Irán apoyando a lados opuestos.