Translation of "Hannibal" in Spanish

0.010 sec.

Examples of using "Hannibal" in a sentence and their spanish translations:

Hannibal piyadelerini tekrardan kuşatıyor.

Hannibal re-equipa a su infantería.

Hannibal insiyatifi eline alıyor.

Hannibal toma la iniciativa.

Hannibal bu esnada kendi problemleri ile uğraşıyor.

Hannibal mientras tanto tiene sus propios problemas.

Şimdi, Hannibal gizlenmiş birliklerine saldırı işareti veriyor.

Ahora, Hannibal da la señal a sus hombres ocultos de atacar. tack.

Hannibal sonucu belirsiz muharebeye katılmayarak akıllılığını gösteriyor.

Hannibal demuestra su astucia al no enfrascarse en una batalla incierta.

Bu esnada, Hannibal komutanlarını toparlayıp planını anlatıyor.

Mientras tanto, Hannibal reúne a sus oficiales para exploner sus planes.

Hannibal piyadelerini ince bir hat şeklinde konumlandırıyor.

Hannibal despliega su infantería en una delgada línea.

Kanatlarda, Hannibal süvarilerine düşmanı geri ittirmesini emrediyor.

En los flancos, Hannibal ordena a su caballería que empuje hacia adelante.

Hannibal şimdi iki Roma konsulünün ordularıyla karşı karşıya.

Hannibal ahora se enfrente a ejércitos de ambos consulados romanos.

Hannibal kovalıyor ve iki gün sonrasında ona yetişiyor.

Hannibal lo persigue y lo alcanza dos días después.

Romalılar ilerliyor ancak Hannibal kuvvetlerini dizginleyip pozisyonunu koruyor.

Los romanos avanzan, pero Hannibal detiene a sus hombres de avanzar hacia el enemigo.

M.Ö 218'in sonlarına doğru, Hannibal ordusuyla Alpleri aşmıştı.

A finales del 218 DC, Hannibal marchó con sus fuerzas por los alpes.

Bu sırada Scipio, Hannibal ile savaşta karşılaşmak için istekliydi.

Mientras tanto, Escipión está ansioso de encontrarse con Hannibal en batalla.

Düşmanın sürülmesiyle , Hannibal ve adamları dikkatlerini köye doğru çevirdiler.

Con el enemigo ahuyentado, Hannibal y sus hombres dirigieron su atención hacia la villa.

Hannibal derhal Roma kampının dışında bir muharebe teklif etti.

Aníbal inmediatamente ofreció batalla afuera El campamento romano.

Bu sırada, Hannibal hattını sabit tutup, düşmanın ona yaklaşmasını bekliyor.

Mientras tanto, Hannibal mantiene la línea, dejando que el enemigo vaya hacia él.

Hannibal, Roma'ya yürümekten vazgeçmesinin ardından, Apenin Dağları'nın öbür tarafına geçti.

Habiendo decidido no marchar sobre Roma, Hannibal Volvió a cruzar las montañas de los Apeninos.

Bu tahkim edilmiş noktalaradan zorlamayı denemek Hannibal için tehlikeli olacaktı...

Tratando de abrirse paso a través de cualquiera de estos los puntos fortificados serían peligrosos para Hannibal

Hannibal tarafına geçmesini sağladığı Galya'lılar ile neredeyse ordusunu iki katına çıkarıyor.

Hannibal tuvo éxito en llevar a los galos a su lado, casi duplicando su ejército.

Hannibal ordunun kendisine yaklaştığını, Servilius henüz Flaminius'un kaybettiğini öğrenmeden öncesinde biliyordu.

Hannibal se enteró de su moviento aún antes de que Servilius supiera sobre la derrota de Flaminius.

Bu sırada ise, Hannibal 8000 piyadeyi Numidyalıların geri çekilmesine destek ve

Mientras tanto, Hannibal envía 8000 soldados de infantería hacia adelante para apoyar a los numidianos a que se retiren y para proveer

Hannibal etrafının çevrildiğini biliyordu ve erzakı azalacak olursa süvarilerinin kullanışsız olacağı...

Hannibal sabía que estaba cercado y que una vez sus suministros disminuyeron, se vería obligado a

Bütün bu olan bitenden sonra Hannibal yolu zorlamayı düşünmüş gibi görünüyordu.

Parecía que Hannibal decidió forzar su salida después de todo.

Herhangi bir destek kuvveti olmadan, görünüyor ki Hannibal bu şiddetli saldırıyı durduramayacak.

Sin refuerzos disponibles, parece que Hannibal no puede detener el embate.

Fakat bunun aksine Hannibal, Romalıların ön hattına kanlı bir hücum emri verdi.

En vez de eso ordena un ataque completo contra la línea romana frontal.

İşte burda , Hannibal bize akıl oyunlarında da generallik kadar iyi olduğunu gösteriyordu.

Aquí, Hannibal muestra que es tan hábil en juegos mentales como en estrategia.

İki gün sonra Hannibal birliklerini tepede topladı ve İtalya panoramasını onlara gösterdi.

Dos días después Hannibal llama a sus tropas a la cima y apunta al panorama de Italia por debajo.

Hannibal, muhtemelen Roma'nın en zengin bölgesi olan Ager Falernu Vadisi'ni talan etmişti.

Aníbal había saqueado el valle de Ager Falernus, quizás la región más rica de toda Roma.

Bununla beraber Hannibal Apeninler'de devam ettikçe Fabius onu gölge gibi takip etti.

Sin embargo, mientras Hannibal continuaba cruzando los appeninos, Fabio lo ensombreció.

Nihayet, bu açmazda geçen iki hafta sonunda Hannibal askerlerine akşam yemeğini iyice yemelerini...

Finalmente, unas semanas en el estancamiento de Hannibal ordenó a las tropas comer una buena cena

Hannibal geçidi geçmeye ve ordusuyla birlikte kaçıp el değmeden yağmasını yapmaya muvaffak oldu.

Aníbal pudo ascender el pasa y escapa con su ejército y saquea intacto.

Ancak aslında, Arretium'a saldırmayarak, Hannibal insiyatifi elinde tutmaya devam edip, Romalıları tahmin etmeye zorluyor.

Pero de hecho, al evitar Arretium, Hannibal matiene la iniciativa y mantiene a los romanos a la expectativa.

Şimdi ise diktatör olarak Hannibal ile nasıl uğraşacağına dair henüz bir plan ortaya koymamıştı.

Ahora como dictador, todavía tenía que revelar su plan. sobre cómo tratará con Hannibal.

Açık bir savaşa zorlayamayacak halde olan Hannibal için Arretium'a yapılacak bir saldırı söz konusu değil.

Sin ser capaz de forzar una batalla bierta, para Hannibal, un asalto en Arretium está fuera de discusión.

Hannibal tepeden aşağı doğru hızlıca gelirken Kartacalı askerler de eş zamanlı olarak onları tepeden sürükledi.

Hannibal se apresura colina abajo mientras las tropas cartagineses empiezan a empujar cuesta arriba.

Fillerinin çoğunu kaybederek(büyük ihtimalle biri hariç hepsini) Hannibal için en büyük kayıp bu oluyor Trebia'da.

Perder a la mayoría de sus elefantes ( posiblemente todos menos uno) es la única perdida grave para Hannibal en Trebia.