Translation of "Bilecek" in Spanish

Tom bilecek.

Tom lo sabrá.

Onlar bilecek.

Lo sabrán.

Kim bilecek?

¿Quién se va a enterar?

- O gerçeği bilecek kadar büyük.
- Gerçeği bilecek kadar tecrübeli.

Ella es lo suficientemente mayor para saber la verdad.

Tom nereye gideceğini bilecek.

Tom sabrá hacia dónde ir.

Onu bilecek kadar çok zekidir.

Él es demasiado inteligente como para no saberlo.

Daha iyisini bilecek kadar yeterince yaşlısın.

Ya eres lo suficientemente adulto como saber lo que haces.

Ben her zaman bilecek en son kişiyim.

Siempre soy el último en saber.

Beni, bunu yapmayacağımı bilecek kadar yeterince iyi tanıyorsun.

Me conoces lo suficientemente bien para saber que yo no lo haría.

- Bir bayana yaşının sorulmayacağını bilecek kadar akıllı olmalısın.
- Bir bayana yaşını sormayacak kadar mantıklı olmalısın.

Deberías saber que a una dama no se le pregunta la edad.

- Nancy Jack'le evlenecek kadar aptal olamaz.
- Nancy Jackl'le evlenilmeyeceğini bilecek kadar akıllıdır.
- Nancy Jack ile evlenmeyecek kadar mantıklıdır.

Nancy no es tan tonta como para casarse con Jack.