Translation of "Almalısın" in Spanish

0.011 sec.

Examples of using "Almalısın" in a sentence and their spanish translations:

Elmayı almalısın.

- Debes tomar la manzana.
- Debe tomar la manzana.
- Deben tomar la manzana.

Sanırım vitaminler almalısın.

Creo que deberías tomar vitaminas.

Hatalarından ders almalısın.

- Tienes que aprender de los errores.
- Tienes que aprender de tus errores.
- Debes aprender de tus errores.

Gerçeği dikkate almalısın.

Debes tomar el hecho en consideración.

- Sanırım bunu almalısın.
- Bence bunu almalısın.
- Bunu alman gerektiğini düşünüyorum.
- Bana kalırsa bunu almalısın.

Creo que usted debe comprar esto.

Onun yaşını dikkate almalısın.

Tienes que tener en cuenta su edad.

Ona yeni oyuncaklar almalısın.

Le deberías comprar juguetes nuevos.

Bu öksürük şurubunu almalısın.

Debes tomar este jarabe para la tos.

Bunu kendin için satın almalısın.

Deberías comprarlo para ti mismo.

Biraz öksürük ilacı ve aspirin almalısın.

Deberías comprar un poco de jarabe para la tos y aspirinas.

Otobüse binmek için bir bilet almalısın.

Tienes que comprar un boleto para subir a ese autobús.

Performansını yargılarken onun yaşını dikkate almalısın.

Debes tomar en cuenta la edad cuando juzgas su rendimiento.

Onun yerine ona hediye kartı almalısın.

En lugar de eso deberías comprarle una tarjeta regalo.

Sev veya sevme, bu ilacı almalısın.

Debes tomarte esta medicina, tanto si te gusta como si no.

Önemli görünen her şeyi not almalısın.

Deberías anotar lo que sea que suene importante.

Onu tamir edemezsin. Yeni bir tane almalısın.

No lo puedes arreglar, deberías comprar uno nuevo.

Başkalarının hayatını tatsız yapmadan hayatından zevk almalısın.

Deberías disfrutar tu vida sin hacer desagradable la vida de los otros.

Tom'a doğum günü için bir şey almalısın.

Deberías comprarle algo a Tom por su cumpleaños.

- Sanırım onu almalısın.
- Bence onu satın alman gerek.

Creo que deberías comprarlo.

Onun çok genç olduğu gerçeğini göz önüne almalısın.

Debes tener en cuenta el hecho de que él es demasiado joven.

Amerika Birleşik Devletlerinde eğitim görmek istiyorsan bir öğrenci vizesi almalısın.

Si quieres estudiar en Estados Unidos, necesitas conseguir una visa de estudiante.

Karına bazı çiçekler almalısın ve onu akşam akşam yemeğine götürmelisin.

Deberías comprarle a tu esposa algunas flores y llevarla a cenar.

- Bence Tom'un teklif ettiği işi almalısın.
- Bence Tom'un teklif ettiği işi almalısınız.

Creo que deberías aceptar el trabajo que Tom te está ofreciendo.