Translation of "Çatışma" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Çatışma" in a sentence and their spanish translations:

Dünyada çok çatışma var.

Hay muchos conflictos en el mundo.

Doğuya doğru, çatışma devam ediyor.

Al este, la escaramuza continúa.

Çatışma hızlıca büyüyor, ve araziye yayılıyor.

La escaramuza escala rápidamente, esparciéndose a través de una gran área.

Neredeyse Japonya'da hiç silahlı çatışma yok.

Casi no hay tiroteos en Japón.

Ayrılıkçı hareket ülke içinde çatışma yaratıyor.

El movimiento separatista está creando conflicto dentro del país.

Filmin ortalarında çatışma çıkıyor ve şerif öldürülüyor.

Hay un gran tiroteo en mitad de la película y el sheriff acaba muerto.

İçinde çatışma unsuru bulunduran bir tema seçin örneğin

Elijan un tema relacionado con el conflicto subyacente.

Ki halihazırda İran destekli Hutilerle de çatışma halindeler.

Están luchando contra los rebeldes, llamados Houthis, que son un grupo proxy iraní.

Çatışma uzak mesafeden atıcı ve mızrakçıların karşılıklı hamleleriyle başlıyor.

Los escaramuzeros llegan al alcance y empiezan a intercambiar proyectiles.

Mary ülkenin Suriye'deki çatışma konusundaki en önde gelen uzmanıdır.

Mary es la mayor experta del país en el conflicto en Siria.

İslam ve batı arasındaki ilişki yüzyıllar süren birliktelik ve ortak çalışma fakat aynı zamanda çatışma ve din savaşları içermektedir.

La relación entre el Islam y Occidente incluye siglos de coexistencia y cooperación, pero también conflictos y guerras religiosas.