Translation of "Soluk" in Russian

0.035 sec.

Examples of using "Soluk" in a sentence and their russian translations:

Soluk alamıyorum.

У меня одышка.

Soluk al.

- Вдохни.
- Вдохните.

Soluk ver.

- Выдохни.
- Выдохните.

Tom soluk aldı.

Том вдохнул.

O hep soluk görünüyor.

Она всегда бледна.

Soluk pantolonlar hâlâ modadır.

Потёртые джинсы всё ещё в моде.

Bu bitki soluk görünüyor.

Это растение выглядит больным.

Meri arzudan soluk soluğa.

Мэри уже задыхалась от желания.

Kumaşın rengi çok soluk.

Ткань сильно выцвела.

Tom soluk alamamaktan öldü.

- Том умер от асфиксии.
- Том умер от удушья.

Tom haberleri soluk soluğa bekledi.

Том, затаив дыхание, ждал новостей.

Mary soluk mavi bir elbise giydi.

На Мэри было бледно-голубое платье.

Reçetesiz olarak bir soluk aldırma cihazı alabilir misin?

Ты можешь купить ингалятор без рецепта врача?

Böylece onları hap, soluk cihazı ve merhem kullanarak uygulamak mümkündür.

Поэтому их можно принимать в виде таблеток, ингаляций, мазей.

Fakat bu soluk ışık yerde yemek arayan hayvanlara pek fayda etmez.

Но этот приглушенный свет едва ли помогает животным с поиском пищи на земле.

- Hızlı hızlı soluyordu.
- Nefes nefese kalmıştı.
- Soluk soluğa kalmıştı.
- Nefes nefeseydi.

- Она тяжело дышала.
- Она задыхалась.

- Tom nefes nefeseydi.
- Tom nefes nefese kalmıştı.
- Tom soluk soluğa kalmıştı.

Том был запыхавшийся.

- Onlar hızlı hızlı soluyorlardı.
- Nefes nefese kalmışlardı.
- Soluk soluğa kalmışlardı.
- Nefes nefeseydiler.

Они задыхались.

Soluk tenli uzun boylu bir adam odaya girdi ve Tom'un yanına oturdu.

Человек с землистым лицом вошел в комнату и сел рядом с Томом.

- Tom hızlı hızlı soluyordu.
- Tom nefes nefeseydi.
- Tom nefes nefese kalmıştı.
- Tom soluk soluğa kalmıştı.

Том задыхался.

Yetişkin bir insan her gün terleme, idrar ve soluk yoluyla yaklaşık 2,5 litre su kaybeder.

Взрослый человек ежедневно через пот, мочу и дыхание теряет приблизительно два с половиной литра воды.

Yabanıl hayvanlara, gökteki kuşlara, sürüngenlere, soluk alıp veren bütün hayvanlara yiyecek olarak yeşil otları veriyorum.

А всем зверям земным, и всем птицам небесным, и всякому пресмыкающемуся по земле, в котором душа живая, дал Я всю зелень травную в пищу.

Yeryüzüne tufanı ben göndereceğim. Göklerin altında soluk alan bütün canlıları yok edeceğim. Yeryüzündeki her şey ölecek.

И вот, Я наведу на землю потоп водный, чтоб истребить всякую плоть, в которой есть дух жизни, под небесами; все, что есть на земле, лишится жизни.

Yeryüzünde yaşayan bütün canlılar yok oldu; kuşlar, evcil ve yabanıl hayvanlar, sürüngenler, bütün insanlar, soluk alan bütün canlılar öldü.

И лишилась жизни всякая плоть, движущаяся по земле, и птицы, и скоты, и звери, и все гады, ползающие по земле, и все люди. Всё, что имело дыхание духа жизни в ноздрях своих на суше, умерло.

Onlarla birlikte her tür hayvan - evcil hayvanların, sürüngenlerin, kuşlarla uçan yaratıkların her türü - gemiye bindi. Soluk alan her tür canlı çifter çifter Nuh'un yanına gelip gemiye bindi.

Они, и все звери по роду их, и всякий скот по роду его, и все гады, пресмыкающиеся по земле, по роду их, и все летающие по роду их, все птицы, все крылатые. И вошли к Ною в ковчег по паре от всякой плоти, в которой есть дух жизни.

Dünyayı ve içindekilerin tümünü yaratan, yerin ve göğün Rabbi olan Tanrı, elle yapılmış tapınaklarda oturmaz. Herkese yaşam, soluk ve her şeyi veren kendisi olduğuna göre, bir şeye gereksinmesi varmış gibi O'na insan eliyle hizmet edilmez.

Бог, сотворивший мир и всё, что в нём, Он, будучи Господом неба и земли, не в рукотворенных храмах живёт. И не требует служения рук человеческих, как бы имеющий в чем-либо нужду, Сам давая всему жизнь и дыхание и всё.