Translation of "Birbirinden" in Russian

0.015 sec.

Examples of using "Birbirinden" in a sentence and their russian translations:

Birbirinden çok farklı

Собрать вместе 1 400 человек

İkizler birbirinden ayırt edilemez.

Эти близнецы неотличимы друг от друга.

İkizleri birbirinden ayırtedebilir misin?

Ты умеешь различать близнецов?

Onları birbirinden ayırmak kolay.

Их легко разлучить.

Yaşam ortamlarımız birbirinden çok farklı

наша среда обитания сильно отличается друг от друга

Çünkü herkesin saati birbirinden farklı

Потому что у всех разные часы

Artık herkes birbirinden nefret ediyor.

Теперь все друг друга ненавидят.

Toplum ve birey birbirinden ayrılamazlar.

- Общество и индивидуум неотделимы друг от друга.
- Общество и индивидуум неразделимы.

Onları birbirinden ayırt etmek kolaydır.

Их легко отличить друг от друга.

Kız kardeşler birbirinden nefret ediyor.

Сёстры ненавидят друг друга.

Bu ikisi birbirinden çok farklı.

Эти двое очень разные.

Kurtlarla köpekleri birbirinden ayırabilir misin?

Ты можешь отличить волка от собаки?

Birbirinden ayırt etmek mümkün değildir.

Невозможно отличить один от другого.

Tom ve Mary birbirinden çok şey öğrenebilir.

Том и Мэри могли многому научиться друг у друга.

Açıkça Tom ve Mary birbirinden nefret ediyor.

Том с Мэри явно ненавидят друг друга.

Tom ve Mary gerçekten birbirinden nefret ediyor.

Том и Мэри по-настоящему ненавидят друг друга.

Siz ikiniz birbirinden nefret ediyor gibi görünüyorsunuz.

Вы двое, похоже, друг друга ненавидите.

İkiz Jackson kardeşleri birbirinden ayırt etmek imkânsız.

- Близнецов семьи Джексон невозможно различить.
- Близняшек Джексонов невозможно отличить друг от друга.

Yani coğrafi kutup ile manyetik kutup birbirinden farklı

то есть географический полюс и магнитный полюс отличаются друг от друга.

- Onları birbirinden nasıl ayırıyorsun?
- Onları nasıl ayırt edersin?

- Как вы их различаете?
- Как ты их различаешь?

Ebeveynlerini bile bazen ikizleri birbirinden ayırma sorunu var.

- Даже родителям близнецов порой трудно отличить их друг от друга.
- Даже их родителям порой трудно отличить друг от друга близнецов.

Aslında tam olarak kırıldığı noktalar yani birbirinden ayrıldığı noktalar

на самом деле точки, где он точно разбивается, то есть точки, где он разделяется

Thame'deki okul ile Birleşik Devletler'deki okullar birbirinden çok farklı.

Школа в Тхаме совсем не такая, как в других странах.

İkizler o kadar benziyorlardı ki birbirinden ayırt etmek zordu.

Близнецы так похожи друг на друга, что их сложно различить.

Tanrı, "Suların ortasında bir kubbe olsun, suları birbirinden ayırsın" diye buyurdu.

И сказал Бог: "Да будет твердь посреди воды, и да отделяет она воду от воды".

İşte herkesin zamanı birbirinden farklıdır. Dolayısıyla kendi zamanı içerisinde bir çok şimdisi vardır.

Время каждого отличается друг от друга. Так что сейчас их много.

- İngilizce iki ülkeyi birbirinden ayıran bir dildir.
- İngilizce iki ulusu ayıran bir dildir.

Английский - это один язык, разделяющий два народа.