Translation of "Annemle" in Russian

0.005 sec.

Examples of using "Annemle" in a sentence and their russian translations:

- Annemle birlikte süpermarkete gittim.
- Annemle süpermarkete gittim.

- Я пошёл в супермаркет со своей мамой.
- Я пошёл с мамой в супермаркет.

Annemle Disneyland'a gittim.

- Я ходил с мамой в Диснейленд.
- Я ездил с мамой в Диснейленд.

Buraya annemle geldim.

Я пришёл сюда с мамой.

O, beni annemle karıştırdı.

Он принял меня за мою мать.

Ben şimdi annemle yaşıyorum.

- Я сейчас живу с моей мамой.
- Сейчас я живу с мамой.
- Я сейчас живу с мамой.

Karım annemle iyi geçinir.

Моя жена хорошо ладит с моей матерью.

Annemle babam birbirini dağlarda tanımış.

- Мои родители познакомились в горах.
- Мои отцы познакомились в горах.

Annemle babam uzun zamandır ayrılar.

- Мои родители давно в разводе.
- Мои родители уже давно не живут вместе.

Dün akşam, annemle babamın fısıldaştıklarını duydum.

Я слышал, как мои родители шептались прошлой ночью.

Şimdi seni annemle ve babamla tanıştıracağım.

Теперь я представлю тебя своим родителям.

Babamla Fransızca, annemle de İngilizce konuşuyorum.

- Я говорю по-французски с отцом и по-английски - с матерью.
- С отцом я говорю по-французски, а с матерью - по-английски.

Annemle Fransızca ve babamla İngilizce konuşarak büyüdüm.

Я вырос, говоря по-французски с матерью и по-английски с отцом.

Ben annemle, erkek kardeşimle ve büyük ebeveynlerimle yaşıyorum.

Я живу с мамой, братом, бабушкой и дедушкой.

Üvey annemle hiç tartışmadım veya o bana gerekçeler vermedi.

Я никогда не спорил с моей мачехой, и для этого не было причин.

- Annemle babam uzun zamandır ayrılar.
- Ebeveynlerim boşanalı çok oldu.

- Родители давно в разводе.
- Мои родители давно развелись.

- Yüksek ihtimalle annemle babam yarın sabah gelecekler.
- Ebeveynlerim büyük ihtimalle yarın sabahtan gelecekler.

Скорее всего, мои родители приедут завтра утром.

Herhangi bir tür Tayland yiyeceği asla yemedim, bu yüzden büyük annemle birlikte bir Tayland restoranına gitme hakkında oldukça heyecanlıyım.

Я никогда не пробовал тайскую еду, поэтому я был весь в предвкушении похода в тайский ресторан с моей бабушкой.

- Üvey kız kardeşimle oldukça iyi geçiniyoruz, ancak aynı şeyi üvey annem için söyleyemem.
- Üvey kız kardeşimle aramız gayet iyi, ama üvey annemle değil.

Я хорошо лажу со сводной сестрой, но не с мачехой.