Translation of "Yerel" in Portuguese

0.005 sec.

Examples of using "Yerel" in a sentence and their portuguese translations:

Yerel Restoran berbat.

O restaurante local é péssimo.

Elbette yerel hastaneler olmalı.

É claro que deve haver hospitais locais.

Onlar yerel yönetimin üyeleriydi.

Eles eram membros dos governos locais.

Favori yerel restoranın nedir?

Qual é o seu restaurante local favorito?

Onlar bir yerel idarede yaşıyor.

Eles moram numa comuna.

Yerel gazete muhafazakar adayı destekliyor.

- O jornal local está apoiando o candidato de direita.
- O jornal local está apoiando o candidato conservador.

New York'ta yerel saat nedir?

Qual é a hora local em Nova York?

O, yerel gazete için yazılar yazar.

Ele escreve artigos para o jornal local.

Bu en iyi yerel gazetelerden biridir.

Este é um dos melhores jornais locais.

Hayvan yerel bir efsane haline geldi.

O animal tornou-se uma lenda local.

Ve yerel ürünleri internet üzerinden satmaya başladı.

e começou a vender seus produtos pela internet.

Bu çömlek yerel bir sanatçı tarafından yapıldı.

Esta cerâmica é feita por um artista local.

Küçük yerel çiftlikler endüstriyel boyutta işletmelere dönüştü.

Pequenas fazendas locais se transformaram em operações de tamanho industrial.

Yerel bir hastanede bir hemşire olarak çalışıyor.

Ela trabalha como enfermeira no hospital local.

Kasaba yerel fabrika kapandıktan sonra gerilemeye başladı.

A cidade começou a declinar depois que a fábrica local fechou.

Ben genellikle yerel bir mağazada giysi satın alırım.

Eu geralmente compro roupas numa loja local.

Latin alfabesi; Yunan alfabesinin yerel bir şeklinden türemiştir.

O alfabeto latino se derivou de uma forma local do alfabeto grego.

1029'da, yerel sazlarla desteklenen Danimarkalılar, Olaf'ı sürgüne sürdü.

Em 1029, os dinamarqueses, apoiados por jarls locais, levaram Olaf ao exílio.

Bir yerel çağrı yapmak istiyorum, numara 20-36-48

Eu desejo fazer uma ligação local, para o número 20-36-48.

Yerel hükümetin evsizlere yardım etmesine acil bir ihtiyaç var.

Há urgente necessidade de ajuda do governo local aos desabrigados.

Ama bacanın önemini kavrayan yerel halk bacayı devre dışı bırakmış.

Mas os habitantes locais desativaram a chaminé, dada a sua importância.

Endonezya dili uzun süre yerel köprü dili olarak kabul edilmiştir.

O indonésio tem sido há muito considerado como a língua-ponte local.

Eski kanepeni satmak istiyorsan neden yerel bir gazeteye bir reklam koymuyorsun?

Se você quer vender o seu sofá velho, por que não colocar um anúncio no jornal local?

Bugün Kolombiya, Kolombiya yerel saatine göre, akşam 9.30'da Paraguay'a karşı oynayacak.

Hoje a Colômbia joga contra o Paraguai às 21:30, hora local da Colômbia.

Napoli belediye başkanı, saldırıya uğradıktan kısa bir süre sonra yerel halk tarafından dövülen bir Amerikalı turistten özür diledi.

O prefeito de Napoles desculpou-se com um turista americano que foi agredido por residentes locais logo após ser roubado.