Translation of "Yatak" in Portuguese

0.012 sec.

Examples of using "Yatak" in a sentence and their portuguese translations:

Yatak yapılmamış.

A cama está desarrumada.

Yatak 120 euro!

A cama custa 120 euros!

Bu yatak ağır.

Esta cama é pesada.

Ben yatak odamdaydım.

Eu estava no meu quarto.

Yatak çok sertti.

A cama estava muito dura.

Yatak odam karanlık.

Meu quarto está escuro.

Bu yatak soğuk.

Esta cama está fria.

Yatak odanda kimse yok.

- Não há ninguém no teu quarto.
- Não há ninguém no seu quarto.

Tom yatak altına saklıyor.

Tom está escondido embaixo da cama.

Yatak odam çok küçük.

Meu quarto é pequeno demais.

John yatak odasına koştu.

John entrou correndo no quarto.

Yatak odaları üst kattadır.

Os quartos estão no andar de cima.

O yatak çok rahat.

Aquela cama é muito confortável.

Bu, Tom'un yatak odası.

Este é o quarto de Tom.

Bu benim yatak odam.

Este é o meu quarto.

Bu yatak çok rahat.

Esta cama é muito confortável.

Bu yatak rahat değil.

Esta cama não é confortável.

Kadın yatak odasında uyuyor.

A mulher está dormindo no quarto.

Tom yatak odasını düzeltti.

O Tom arrumou o quarto dele.

O, yatak örtülerini bulamadı.

- Ele não achou as roupas de cama.
- Ele não encontrou as roupas de cama.

Tom yatak odasında çalışıyordu.

Tom estava estudando em seu quarto.

Bu rahat bir yatak.

Esta cama é confortável.

İngiltere yoğun bakım yatak sayısının

Camas de cuidados intensivos no Reino Unido

Oda eski yatak dışında boştu.

O quarto estava vazio a não ser um leito usado.

Bir yatak odası ayırtmak istiyorum.

- Eu gostaria de reservar um quarto.
- Gostaria de reservar um quarto.

Tom Mary'nin yatak odasına yürüdü.

Tom entrou no quarto de Maria.

Benim kendi yatak odam var.

Tenho meu próprio quarto.

Tom yatak odası pencerelerini açtı.

Tom abriu as janelas do quarto.

Odamda iki tane yatak var.

No meu quarto, há duas camas.

Evde kaç tane yatak var?

Quantas camas há na casa?

Bu Tom'un yatak odası mı?

- Esse é o quarto de Tom?
- Aquele é o quarto de Tom?

Yatak odası kapısı neden kapalı?

Por que a porta do quarto está fechada?

Yatak odası penceresini açık bırakma.

Não deixe a janela do quarto aberta.

Tom ödevini yaparken yatak odasındaydı.

Tom está em seu quarto fazendo seu dever de casa.

Tom şişme yatak üzerinde uyudu.

Tom dormiu no colchão inflável.

Tom kendini yatak odasına kapadı.

Tom se trancou em seu quarto.

Tom'un kendi yatak odası vardır.

Tom tem seu próprio quarto.

Tom'un yatak odası kapısı kapalıydı.

A porta do quarto de Tom estava fechada.

Tom'un yatak odası kapısı kapalı.

A porta do quarto de Tom está fechada.

Herkesin bir yatak odası vardır.

Todo mundo tem um quarto de dormir.

Herkesin kendi yatak odası var.

Todo mundo tem seu próprio quarto.

Üç yatak odalı bir evde yaşıyoruz.

Nós moramos numa casa de três quartos.

Yatak odasını kontrol etmek için gideceğim.

Irei revisar o dormitório.

Çok uzun bir yatak üzerinde uyuduk.

Dormimos numa cama muito grande.

Yatak odasını hemen terk etmemi emretti.

Ele me mandou deixar o quarto imediatamente.

Tom'un dairesinin üç yatak odası var.

O apartamento de Tom tem três quartos.

Tom'un yatak odasını hangi renk boyayacaksın?

De que cor você vai pintar o quarto de Tom?

Yatak bir sürü yer işgal etti.

A cama tomou muito espaço.

Ben pencerenin yanındaki bir yatak istiyorum.

Eu quero uma cama perto da janela.

Tom'un yatak odasında gitar çaldığını duyabiliyorum.

Consigo ouvir a guitarra do Tom daqui.

Tom yatak odası kapısını sessizce kapattı.

- Tom fechou a porta do quarto com cuidado.
- Tom fechou calmamente a porta do quarto.

Evimde dört tane yatak odası vardır.

Há quatro quartos na minha casa.

Andrew yatak odasındaki bazı rafları onarıyor.

- Andrew está fixando algumas prateleiras no quarto.
- Andrew está prendendo umas prateleiras no quarto.

Bu yatak uyumak için çok sert.

Essa cama é muito dura para dormir.

Bu yatak üstünde uyunmayacak kadar çok serttir.

Esta cama é muito dura para dormir.

Onun kendi yatak odasında hıçkırarak ağladığını duyabiliyordum.

Eu conseguia ouvir ela chorar em sua cama.

Apartman dairesinin üç yatak odası var mı?

O apartamento tem três quartos?

İki yatak odası olan bir daire arıyoruz.

Nós estamos procurando um apartamento de dois quartos.

Tom'un evinin yalnızca tek yatak odası var.

A casa do Tom só tem um quarto.

Tom'un evinin üç tane yatak odası var.

A casa do Tom tem três quartos.

Dedim ki burası toplantı odası, yatak odası değil.

Eu disse que isto é uma sala de reuniões, não um quarto!

Ben sabah 11.00'e kadar yatak odamda kaldım.

Eu permaneci no meu quarto até às onze da manhã.

Fadıl, Leyla ve çocuklarının bir yatak odası vardı.

Fadil, Layla e seus filhos tinham um quarto.

Tom bazı kıyafetler almak için yatak odasına girdi.

Tom entrou no quarto para pegar algumas roupas.

- Ben yatak döşek hastayım!
- Çok hastayım!
- Ayakta duramayacak kadar hastayım!

Estou doente como um cão.

O onun bağırdığını duydu, bu yüzden onun yatak odasına koştu.

Ela o ouviu gritar, então correu ao seu quarto.

Pekâlâ, artık ihtiyacım olan tek şey yatak yapmak için malzeme bulmak.

Agora preciso de isolamento para fazer uma cama.

Mary kendini yatak odasına kilitledi ve yaklaşık bir saat boyunca ağladı.

Mary se trancou no quarto e chorou por quase uma hora.