Translation of "Yapmama" in Portuguese

0.007 sec.

Examples of using "Yapmama" in a sentence and their portuguese translations:

Onu yapmama izin ver.

Deixe-me fazer isso.

Uygulama yapmama izin verin.

Deixe-me praticar.

Onu yapmama gerek yok.

Eu não preciso fazer isso.

Bunu yapmama gerek yoktu.

Eu não precisava de fazer aquilo.

Onu yapmama konusunda uyarıldım.

Fui avisado para não fazer isso.

Onu yapmama izin verilecek mi?

Terei permissão de fazer isso?

Onu yapmama gerek olmadığını anlıyorum.

Não vejo necessidade de fazer isso.

Onu yapmama yardım edebilir misin?

Você pode me ajudar a fazer isso?

Bir şey yapmama izin vermiyorsun.

Você nunca me deixa fazer nada.

Tom onu yapmama izin vermedi.

Tom não me deixou fazer isso.

Onu yapmama gerek var mı?

Eu preciso fazer isso?

Onu yapmama yardım edecek misin?

Você vai me ajudar a fazer isso?

Bunu yapmama yardım eder misin?

Poderia me ajudar a fazer isso?

Babam Amerika'da eğitim yapmama izin vermedi.

Meu pai não me deixou estudar nos Estados Unidos.

Onu yapmama izin versen iyi olur.

É melhor você me deixar fazer isso.

Ailem onu yapmama asla izin vermezdi.

Os meus pais nunca teriam me permitido fazer isso.

Tom onu yapmama gerek olmadığını düşünüyor.

- Tom acha que não preciso fazer isso.
- O Tom acha que não preciso fazer isso.
- Tom acha que não eu preciso fazer isso.
- O Tom acha que não eu preciso fazer isso.

- Tom'un onu yapmama izin verip vermeyeceğinden kuşku duyuyorum.
- Tom'un bunu yapmama izin vereceğini sanmam.

Duvido se o Tom iria deixar-me fazer isso.

- Bunu tekrar yapmama gerek olmadığını biliyorum.
- Onu yeniden yapmama gerek olmadığını biliyorum.
- Onu yeniden yapmam gerekmediğini biliyorum.
- Biliyorum ki onu yeniden yapmama gerek yok.

Sei que não preciso fazer isso outra vez.

Tom'un ev ödevimi yapmama yardımcı olmasını isteyebilirim.

Eu poderia pedir ao Tom para me ajudar a fazer o meu dever de casa.

Bunu yapmama birinin yardım edip edemeyeceğini merak ediyorum.

- Será que alguém poderia me ajudar a fazer isto?
- Eu me pergunto se alguém poderia me ajudar a fazer isso.

- İşimi yapmama izin ver.
- Bırak da işimi yapayım.

Deixe-me fazer o meu trabalho.

- Beni bunu yapmaktan alıkoyamazsın.
- Bunu yapmama engel olamazsın.

- Você não pode me impedir de fazer isso.
- Vocês não podem me impedir de fazer isso.

- Onu yapmamaya karar verdik.
- Onu yapmama kararı aldık.

Nós decidimos não fazer isso.

Tom köpek kulübesini yapmama yardım etmek için söz verdi.

Tom prometeu me ajudar a construir uma casinha de cachorro.