Translation of "Yapılacak" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Yapılacak" in a sentence and their portuguese translations:

Toplantı yarın yapılacak.

A reunião acontecerá amanhã.

Yapılacak doğru şey bu.

Essa é a coisa certa a fazer.

Yapılacak az şey var.

Pouco resta a ser feito.

Yapılacak çok şey var.

Há muito que fazer.

Yapılacak çok iş var.

Há muitas coisas a serem feitas.

Yapılacak hiçbir şey kalmadı.

Não resta nada a ser feito.

Hâlâ yapılacak iş var.

Ainda há trabalho a ser feito.

O bu hafta yapılacak.

Isso será feito nesta semana.

Yapılacak tek şey var.

Resta apenas uma coisa a fazer.

Umarım hastane yapılacak dendiğinde de

Espero que o hospital seja construído também

Yapılacak daha iyi şeylerimiz var.

- Temos coisas melhores para fazer.
- Nós temos coisas melhores para fazer.

Tom'un hala yapılacak işleri var.

Tom ainda tem um trabalho a fazer.

Sanırım o yapılacak doğru şey.

Eu acho que é a coisa certa a fazer.

Burada yapılacak bir şey yok.

Não há nada a se fazer aqui.

Yapılacak birçok önemli şeyimiz var.

Nós temos muitas coisas importantes a fazer.

Yapılacak daha önemli şeylerim var.

Tenho coisas mais importantes para fazer.

Yapılacak başka hiçbir şey yok.

Não há nada mais a ser feito.

Hâlâ yapılacak çok iş var.

- Ainda há muito por fazer.
- Ainda há muito a fazer.
- Ainda há muito que fazer.

Hâlâ yapılacak çok şey var.

Ainda há muito que fazer.

Onun yapılacak çok şeyi vardı.

Ele tinha muitas coisas para fazer.

Yapılacak daha çok işimiz var.

Temos mais trabalho a fazer.

Hâlâ yapılacak başka şeylerim var.

- Eu ainda tenho outras coisas para fazer.
- Ainda tenho outras coisas para fazer.

Bizim kampüs festivali önümüzdeki hafta yapılacak.

O festival do nosso campus vai ser na próxima semana.

- Yapacak işlerimiz var.
- Yapılacak şeylerimiz var.

Temos coisas para fazer.

Onun hakkında yapılacak bir şey yok.

- Não se pode fazer nada sobre isso.
- Não há nada a fazer sobre isso.
- Nada se pode fazer sobre isso.
- Não há nada que se possa fazer sobre isso.
- Nada pode ser feito sobre isso.
- Não há o que fazer sobre isso.

Yapılacak hala bir sürü iş var.

Ainda há muito trabalho a fazer.

Sana yaptığın işin miktarına göre ödeme yapılacak.

Você será pago de acordo com a sua quantidade de trabalho.

Hiçbir şey yapmamak, yapılacak en kolay şeydir.

Não fazer nada é a coisa mais fácil de se fazer.

Polis başbakana yapılacak suikast planını ele geçirdi.

A polícia descobriu um complô para assassinar o primeiro-ministro.

- Hâlâ yapılacak çok iş var.
- Daha yapılacak çok iş var.
- Hâlâ yapılacak çok şey var.
- Hâlâ yapacak çok iş var.
- Yapacak hâlâ birçok şey var.

- Ainda há muito por fazer.
- Ainda há muito a fazer.
- Ainda há muito que fazer.

Bunun sebeplerinden bir tanesi Ayasofya'ya yapılacak saldırıları engellemekti

Uma das razões foi impedir ataques a Hagia Sophia.

Onun yapılacak aptalca bir şey olduğunu fark ettim.

Percebi que era uma coisa estúpida de se fazer.

Bu öğleden sonra yapılacak bir şeyin var mı?

Você tem algo a fazer esta tarde?

Bu durumdayken yapılacak ilk şey, panik hissiyle mücadele etmektir.

A primeira coisa a fazer nesta situação é lutar contra o pânico.

Bunu daha önce yapmalıydın. Şimdi yapılacak bir şey yok.

Você deveria ter feito isso antes. Agora, não há nada a ser feito.

Yapılacak olan iş İsa'nın Vaftizi tablosunda çizilecek bir melek çocuktu

O trabalho a ser feito era um filho anjo para ser desenhado no batismo de Jesus.

Yapılacak en iyi şey bu olaylar hakkında daha fazla konuşmamaktı.

A melhor coisa a fazer era não falar mais daqueles acontecimentos.

Yapılacak en iyi şeyin bu ışığı açık bırakmak ve tüm böceklerin

Acha que o melhor a fazer é deixar isto aceso

Onun yakalamak için hangi yaklaşımı kullanmalıyız? Yapılacak en iyi şeyin, ışıkla birlikte bunu bırakıp

Qual será a melhor estratégia para tentar capturá-la? Acha que o melhor a fazer é deixar isto aceso