Translation of "Yaktı" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Yaktı" in a sentence and their portuguese translations:

Casus evrakları yaktı.

O espião queimou os papéis.

Tom sobayı yaktı.

O Tom acendeu o fogão.

Tom fırını yaktı.

Tom acendeu o forno.

Tom ateş yaktı.

Tom acendeu o fogo.

Tom mektubu yaktı.

Tom queimou a carta.

Yangın evimizi yaktı.

O fogo queimou nossa casa.

Ken mumları yaktı.

Ken acendeu as velas.

Tom ışıkları yaktı.

Tom acendeu as luzes.

Tom kibriti yaktı.

Tom acendeu o fósforo.

Tom elini yaktı.

Tom queimou a mão.

Tom mumları yaktı.

Tom acendeu as velas.

Tom kendini yaktı.

Tom se queimou.

Kırmızı biber dilimi yaktı.

O chili queimou minha língua.

O, bir kibrit yaktı.

Ele acendeu um fósforo.

Odasında birkaç mum yaktı.

Ele acendeu algumas velas no quarto.

Tom bir kibrit yaktı.

Tom acendeu um fósforo.

Tom bir mum yaktı.

Tom acendeu uma vela.

Tom üç mum yaktı.

Tom acendeu três velas.

Tom bir sigara yaktı.

Tom acendeu um cigarro.

O, odasında mumlar yaktı.

Ele acendeu velas em seu quarto.

O, canımı yaktı ama ağlamadım.

Doeu, mas eu não chorei.

O, karanlıkta bir mum yaktı.

Ele acendeu uma vela no escuro.

Tom eski kitaplarının hepsini yaktı.

Tom queimou todos os seus livros antigos.

Tom kibrit ile mumu yaktı.

Tom acendeu a vela com o fósforo.

Adam bir çakmakla bir sigara yaktı.

O homem acendeu o cigarro com um isqueiro.

Işıklar söndüğünde Tom bir mum yaktı.

Quando as luzes se apagaram, Tom acendeu uma vela.

Tom kapıyı açtı ve ışığı yaktı.

O Tom abriu a porta e acendeu a luz.

Tom sıcak sobaya dokundu ve elini yaktı.

Tom tocou o fogão quente e queimou a mão dele.

Kum o kadar sıcaktı ki ayaklarımı yaktı.

- A areia estava tão quente que queimou nossos pés.
- A areia estava tão quente que a gente queimou os pés.

Tom sıcak bir kızartma tavasında parmaklarını yaktı.

Tom queimou os dedos com uma frigideira quente.

Fadıl tüm tablolarını aldı ve onları yaktı.

Fadil pegou todas as suas pinturas e as queimou.

Leyla, parası için Fadıl'ı canlı canlı yaktı.

Leyla consumia Fadil em vida para arrancar-lhe dinheiro.

Tom bir kibrit kutusu açtı ve bir tane yaktı.

Tom abriu a caixa de fósforo e acendeu um.

Tom eski kız arkadaşının sahip olduğu tüm resimlerini yaktı.

- Tom queimou todas as fotos que ele tinha da ex-namorada.
- Tom queimou todas as fotos que ele tinha da ex-namorada dele.
- Tom queimou todas as fotos que ele tinha da sua ex-namorada.