Translation of "Elini" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Elini" in a sentence and their japanese translations:

Elini indir.

手を下げろ。

Elini kaldır.

手を上げなさい。

Hemşirenin elini tuttu.

皆 安堵の息をつきました

Elini havaya kaldır.

その手を空へ突き上げろ。

O, elini uzattı.

- 彼は手を差し出した。
- 彼は握手を求めた。

Tom elini uzattı.

トムは手を差し出した。

O elini kaldırdı.

彼女は手を上げた。

Elini omzuma koydu.

彼は手を私の肩に置いた。

Elini tutabilir miyim?

手つないでもいい?

Jim elini kaldırdı.

ジムは手を挙げた。

Elini kalbine koydu.

彼は胸に手を当てた。

O elini uzattı.

彼女は手を差し出した。

Sol elini kaldır.

左手を上げなさい。

Tom sol elini mi yoksa sağ elini mi kullanır?

トムって、左利き?それとも右利き?

Bebek ufacık elini uzattı.

赤ん坊は小さな手を差し出した。

Çocuk elini cebine koydu.

その少年はポケットに手を入れた。

O, bize elini salladı.

彼女は私達に手を振った。

O, elini bana uzattı.

彼は私に手をさしだした。

Alkollü içeceklere elini değdirmez.

彼は、いっさいアルコールは口にしない。

O, sol elini yaktı.

- 彼女は左手をやけどした。
- 彼女は左手に火傷をした。

Tom, Mary'nin elini sıktı.

トムはメアリーの手を握りしめた。

O sol elini incitti.

彼は左手にけがをした。

O, bana elini salladı.

彼女は私に手を振った。

Cevabı biliyorsan, elini kaldır.

答えの分かった人は手を挙げなさい。

O, elini havaya kaldırmadı.

彼は手を挙げなかった。

O onun elini tuttu.

彼は彼女の手を掴みました。

Babam elini omzuma koydu.

父は私の肩に手を置いた。

Elini pencerenin dışına uzatma.

窓から手を出さないで。

Omuzuna hafifçe elini koydu.

彼は彼女の肩にそっと手を置いた。

Çocuk annesinin elini tuttu.

子供は母親の手をとった。

- Elini oynatma.
- Elinizi oynatmayın.

手を動かさないで。

O onun elini yakaladı.

彼は彼女の手をつかまえた。

Elini benden çeker misin?

私から手を離してくださらない?

O, düştüğünde elini incitti.

- 彼は転んだときに手を傷つけた。
- 彼は転んだ時、手に怪我をした。

O, çocuğun elini yakaladı.

彼は子どもの手をつかんだ。

Tom, Mary'nin elini tuttu.

トムさんはメアリさんの手を握りました。

O, çocuğun elini bıraktı.

彼女は男の子を放した。

Bize İslamda Fatima'nın elini gösteriyor.

イスラム教では 「ファティマの手」として

Otobüsün durması için elini kaldırdı.

彼女はバスが止まるように手を上げた。

Elini uzattı ve onu salladım.

彼女が手を差し出したので、私はそれを握った。

O sıcak sobada elini yaktı.

彼は熱いストーブで手をやけどした。

Elini uzattı ve onu tuttum.

- 彼は手を差し伸べ、私はそれを握った。
- 彼は私の手にしっかりとしがみついた。

Topu yakalamak için elini kaldırdı.

彼はボールをつかもうと手を挙げた。

Ona elini veren kolunu kurtaramaz

1インチを与えると1ヤードを取ろうとする。

O, elini sallayarak onu selamladı.

彼女は手を振って彼を迎えた。

Ona elini verirsen kolunu kaptırırsın.

- 親切にしてやればつけあがる。
- 1インチを与えると1ヤードを取ろうとする。

Cevap vermeden önce elini kaldır.

手をあげてから答えなさい。

O, elini kaldırdı ve gülümsedi.

彼は手を上げてにこっと笑った。

Bir bıçakla sol elini yaraladı.

彼はナイフで左手を傷つけた。

O, elini bir bıçakla kesti.

彼女はナイフで手を切った。

Konuşmadan önce lütfen elini kaldır.

- 話をする前に手を挙げて下さい。
- 発言するときは手を挙げてください。
- 発言をするときは挙手してください。

Bir sorun varsa elini kaldır.

質問があれば手を挙げなさい。

Tom Mary'nin omzuna elini koydu.

トムはメアリーの肩に手をかけた。

Onun elini bunun içinde görebiliyorum.

これは彼の手がけたものと私には分かる。

Bir soru sormak için elini kaldırdı.

彼女は質問をするために手を上げた。

O, daha fazlası için elini uzattı.

彼はもっとくれと手をさし出した。

Bana veda etmek için elini salladı.

彼女は手を振ってさよならした。

Sanki bana vuracakmış gibi elini kaldırdı.

私に殴ろうとするかのように彼女はこぶしを上げた。

Sakın bir daha eşyalarıma elini sürme.

二度と私のものに触らないで。

- Tom el salladı.
- Tom elini salladı.

トムは手をふった。

- Bir adam elini sallayarak bir şeyler bağırdı.
- Bir adam elini sallayarak, bağırarak bir şey söyledi.

男が手を振りながら何かを叫んだ。

Öğretmen okumayı bitirdiğinde bir öğrenci elini kaldırdı.

教師がそれを読み終えたとき、1人の学生が手を上げた。

Bir fikri olan varsa lütfen elini kaldırsın.

意見がある人は手を挙げてください。

Birinin elini sıktığında, onun gözlerinin içine bakmalısın.

だれかと握手するときは、その人の目を見なければなりません。

Öğrenci bir soru sormak için elini kaldırdı.

その生徒は質問するために手を上げた。

Genç adam elini uzattı ve onu salladım.

そのわかい男が手を差し伸べたのでわたしはそれを握った。

O öğrenci soru sormak için elini kaldırdı.

その生徒は質問するために手を上げた。

O bir taksi durdurmak için elini kaldırdı.

彼はタクシーを止めるために手を上げた。

Takeshi bir soru sormak için elini kaldırdı.

タケシは質問しようと手を上げた。

Işıl ışıl gülümseyen anne, bebeğine elini uzattı.

- 母は、にっこりと微笑みながら赤ん坊に手を差し出した。
- その母親はにっこりとほほ笑みながら、彼女の赤ちゃんに手を差し出した。

Kaybolmak istemiyorsun, bu yüzden annenin elini tut.

迷子になるといけないから、お母さんと手をつないでいようね。

Bense Fiona sağ elini kullanmaya başladığında gerçekten mutluydum,

フィオナが右手で ぶら下がった羊のぬいぐるみを

Lucy çocuğa yakınlaştı ve elini onun kafasına koydu.

- ルーシーは少年に近づいてきて、少年の頭の上に手を置いた。
- ルーシーは少年に近付き、少年の頭の上に手を置いた。

Cesur şövalye ileri adım atıp bayanın elini öper.

その勇敢なる騎士は進み出てその貴婦人の手にキスをする。

Küçük çocuk caddeyi geçerken annesinin elini sıkıca tuttu.

その男の子は通りを渡るとき母親の手をしっかりと握っていた。

O, yaşlı kadının elini tuttu ve kiliseye götürdü.

彼女はおばあさんの手を取って教会まで連れていきました。

- Sana göre eş mi yok.
- Elini sallasan ellisi.

いい人はたくさんいるわ。

Eğer herhangi bir sorun varsa sağ elini kaldır.

質問があれば右手を挙げて下さい。

O bir soru sormak istediği için elini kaldırdı.

彼女は質問がしたかったので手を挙げた。

Kibar görünüşlü yaşlı adam kalktı ve elini bana verdi.

優しそうな老人は立ち上がって、握手を求めてきた。

Bir trafik kazası onu sol elini kullanmaktan mahrum etti.

交通事故で彼は左手が使えなくなった。

O bir soru sormak istedi, bu yüzden elini kaldırdı.

彼女は質問がしたかったので手を挙げた。

Muayene odasından tam ayrılırken doktor hoşça kal diyerek elini salladı.

診察室を出る間際、先生が「バイバイ」と手を振ってくださいました。