Translation of "Avrupa'da" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Avrupa'da" in a sentence and their portuguese translations:

Avrupa'da teyzeme rastladım.

Encontrei por acaso minha tia na Europa.

Avrupa'da yaşamak istiyorum.

Gostaria de morar na Europa.

Kuzeni Avrupa'da yaşıyor.

- A prima dela mora na Europa.
- O primo dela mora na Europa.

O, Avrupa'da dolaştı.

Ela viajou pela Europa.

Avrupa'da hiç bulunmadım.

Nunca estive na Europa.

Aylardır Avrupa'da dolaşıyor.

Ele vem vagando pela Europa por meses.

İki kez Avrupa'da bulundum.

- Eu fui na Europa duas vezes.
- Eu estive na Europa duas vezes.

Hiç Avrupa'da bulundun mu?

Você já foi à Europa?

Biz Avrupa'da buna sahibiz.

Não teremos isso na Europa.

Netflix artık Avrupa'da kullanılabilir.

O Netflix agora está disponível na Europa.

Dizel arabalar Avrupa'da popülerdir.

Carros a diesel são populares na Europa.

Ben Avrupa'da her yerdeydim.

Eu estive em todos os lugares da Europa.

Avrupa'da kaç ülke vardır?

Quantos países existem na Europa?

Avrupa'da kızamık salgını var.

Há um surto de sarampo na Europa.

Avrupa'da ki insanlar şunu söylüyor

As pessoas na Europa dizem

Avrupa'da okul Eylül ayında başlar.

As aulas na Europa começam em setembro.

Hırvatistan güneydoğu Avrupa'da bir ülkedir.

A Croácia e um país ao sudeste de Europa.

Biz ona Avrupa'da sahip değiliz.

- Nós não temos isso na Europa.
- Não temos isso na Europa.

Avusturya, Orta Avrupa'da yer almaktadır.

A Áustria situa-se na Europa Central.

Birkaç yıl önce Avrupa'da karşılaştık.

Nós nos encontramos na Europa há alguns anos.

Avrupa'da bir yere gitmek istiyorum.

Quero ir para algum lugar da Europa.

Avrupa'da dolaşarak birkaç ay geçirdi.

- Ele vem vagando pela Europa por meses.
- Ele passou alguns meses vagando pela Europa.

Bir gün Avrupa'da yaşamak istiyorum.

Eu gostaria de morar na Europa algum dia.

Ben bir kez Avrupa'da bulundum.

Estive na Europa uma vez.

Avrupa'da birçok farklı insanlar var.

- Há gente de todo tipo na Europa.
- Tem gente de toda qualidade na Europa.
- Há muitas pessoas diferentes na Europa.

Avrupa'da savaşın sonu şimdi ufuktaydı.

- O fim da guerra na Europa estava próximo.
- Era visível o fim da guerra na Europa.

Avrupa'da birçok eski şato vardır.

Há muitos castelos antigos na Europa.

Avrupa'da seyahat ederken, bir trende soyuldum.

Enquanto eu viajava pela Europa, roubaram minha carteira num trem.

Avrupa'da birçok Orta çağ kaleleri vardır.

Há muitos castelos medievais na Europa.

- Avrupa'da hiçbir şehir Tokyo kadar kalabalık değildir.
- Avrupa'da Tokyo kadar çok nüfuslu hiçbir şehir yoktur.

- Nenhuma cidade na Europa é tão populosa quanto Tóquio.
- Nenhuma cidade europeia é tão populosa como Tóquio.

Avrupa'da ilk bizim gibi karşıladı bu durumu.

Ele conheceu essa situação como a primeira na Europa.

Avrupa'da, ziyaret etmek istediğim birçok ülke var.

Há muitos países na Europa que eu gostaria de visitar.

Avrupa'da bir iş bulmak, zor, ama mümkündür.

Embora possível, é difícil conseguir emprego na Europa.

Çin'deki kirlilik Doğu Avrupa'da olduğu gibi gittikçe kötüleşiyor.

Assim como no Leste Europeu, a poluição na China está ficando cada vez pior.

İngilizce yavaşça ama emin adımlarla Avrupa'da önemini yitiriyor.

Lentamente, mas com certeza, o Inglês está perdendo importância na Europa.

Uygar Avrupa'da, boğalar eğlence için hala işkence edilip öldürülüyorlar.

Na Europa civilizada, touros ainda são torturados e mortos por diversão.

Kuzey Avrupa'da yer alan Norveç çok gelişmiş bir ülkedir.

A Noruega, localizada no norte da Europa, é um país altamente desenvolvido.

Deniz blokajları kıtlığa neden olmaya başlamıştı. Avrupa'da yiyecek ve yakıt ...