Translation of "özgür" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "özgür" in a sentence and their portuguese translations:

Tom özgür.

Tom está livre.

- Özgür ruhlu birisiyim.
- Özgür bir ruhum var.

- Tenho o espírito livre.
- Tenho uma mente aberta.

- Çalışmak özgür kılar.
- Çalışma sizi özgür kılacak.

O trabalho liberta.

özgür demokrasi kırılmış.

que a democracia liberal está falida.

Özgür olmak istiyorum.

- Quero ser livre.
- Eu quero ser livre.

Biz özgür değiliz.

Nós não estamos livres.

Tom çok özgür.

- Tom é muito independente.
- O Tom é muito independente.

Çalışmak özgür kılar.

O trabalho liberta.

Özgür olmak zorundayım.

Tenho que ser livre.

Fadıl artık özgür.

Fadil está em liberdade agora.

Dünyadaki en özgür toplumlarda bile biz özgür olamıyoruz.

Mesmo nas sociedades mais livres do mundo, nós não temos liberdade.

Sadece özgür olmak istiyorum.

Eu só quero ser livre.

Yarın gece özgür müsün?

Você está livre amanhã à noite?

Özgür irade var mıdır?

O livre arbítrio existe?

Ben özgür bir insanım.

- Sou um homem livre.
- Eu sou um homem livre.

Gerçek seni özgür bırakacak.

A verdade te libertará.

Almanya özgür bir ülkedir.

A Alemanha é um país livre.

Tom özgür olduğunu söyledi.

- Tom disse que estava disponível.
- Tom disse que estava livre.

Ben daha özgür olmak istiyorum.

Eu quero ser mais independente.

Kültür bir insanı özgür yapar.

A cultura liberta o homem.

1975 te, Angola özgür bir ülke oldu.

Em 1975, Angola se tornou uma nação livre.

Mutlu ve özgür bir hayat yaşamak olduğunu görebilir misin?

é viver uma vida feliz, plena e livre?

Orta Çağ'da onur, özgür insanların ve de Hristiyanların hayatının temelini oluşturuyordu.

Durante a Idade Média, a honra era fundamental à vida de um homem livre e de um cristão.

Apartmanında tek başına olduğunda, bağımsız hissedersin. Odanda tek başına olduğunda, özgür hissedersin. Yatağında tek başına olduğunda, yalnız hissedersin.

Quando você está sozinho em seu apartamento, você se sente independente. Quando você está sozinho em seu quarto você se sente livre. Quando você está sozinho na sua cama, você se sente sozinho.

Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.

Todos os seres humanos nascem livres e iguais em dignidade e direitos. Eles são dotados de razão e consciência e devem agir com os outros com um espírito de fraternidade.

- Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
- Tüm insanlar özgür, değer ve hak bakımından eşit olarak doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler. Birbirlerine karşı kardeşlik düşünceleriyle davranmalıdırlar.
- Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.

- Todos os seres humanos nascem livres e iguais em dignidade e direitos. Eles são dotados de razão e consciência e devem agir com os outros com um espírito de fraternidade.
- Todos os homens são livres de nascimento e iguais em dignidade e direitos. Possuem razão e consciência e devem dirigir-se uns aos outros com espírito fraterno.

- Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
- Tüm insanlar özgür, değer ve hak bakımından eşit olarak doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler. Birbirlerine karşı kardeşlik düşünceleriyle davranmalıdırlar.

Todos os seres humanos nascem livres e iguais em dignidade e direitos. Eles são dotados de razão e consciência e devem agir com os outros com um espírito de fraternidade.