Translation of "önlemek" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "önlemek" in a sentence and their portuguese translations:

Polis kan dökülmesini önlemek istedi.

A polícia queria evitar um derramamento de sangue.

- Hava kirliliğini önlemek için önlemler almalıyız.
- Hava kirliliğini önlemek için tedbirler almak zorundayız.
- Hava kirliliğini önlemek için adımlar atmak zorundayız.

Temos que tomar medidas para prevenir a poluição do ar.

Şişliği önlemek için bileğine buz koymalısın.

- Você precisa colocar um pouco de gelo no seu tornozelo para reduzir o inchaço.
- Você precisa colocar um pouco de gelo em seu tornozelo para reduzir o inchaço.

Bunu önlemek için elimden geleni yaptım.

Fiz o que pude para evitar isso.

Bunun yaşanmasını önlemek için bu katı yasaları koyduk.

Então, aprovamos leis rígidas para impedir que isso aconteça.

İnsanlar bir hastalığa yakalanmayı önlemek için maske takar.

As pessoas usam máscaras para evitar contrair uma doença.

Eğer kolesterolü önlemek istiyorsanız yanında yağ olmadan yağsız et yiyin.

Se você quer evitar o colesterol, coma carne magra sem gordura.

Böyle bir şeyin olmasını önlemek için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız.

Nós devemos fazer de tudo em nosso poder para prevenir que tal coisa aconteça.

- Hava çok sıcak olduğunda dehidratasyonu önlemek için çok su içmen gerekir.
- Hava çok sıcak olduğu zaman sıvı kaybını önlemek için çok su içmen gerekir.

Quando estiver muito quente, você deve tomar muita água para evitar desidratação.

Yaralanma veya rahatsızlığı önlemek için, vajinanın ilişkiden önce yağlanmış olduğundan emin olun.

Para evitar ferimento ou desconforto, certifique-se de que a vagina está lubrificada antes da relação sexual.

Ellerinizi düzenli olarak yıkama bazı hastalıklara yakalanmayı önlemek için iyi bir yoldur.

- Lavar as mãos regularmente é uma boa maneira de premunir algumas doenças.
- Lavar as mãos regularmente é uma boa maneira de se prevenir contra algumas doenças.

Enflasyonun başka dönemini önlemek için bir önlem olarak, bizim hükümet faiz oranlarını yükseltti.

- Como medida de prevenção a um novo período de inflação o governo manteve no alto as taxas de juro.
- Como medida preventiva a um novo período de inflação o governo elevou as taxas de juro.

Önemli olan gündelik hayatta migrenin tetiklenmesini önlemek; başladıktan sonra onunla mücadele etmek değil.

A prevenção de enxaquecas durante a vida cotidiana é que é importante, e não lidar com elas quando ocorrem.

Kumanda panelinin uzun süreli kullanımdan kaçının. Göz yorgunluğunu önlemek için, oyunun her saati boyunca yaklaşık 15 dakikalık bir mola verin.

Evite o uso prolongado do console. Para ajudar a evitar tensão ocular, dê uma pausa de uns 15 minutos a cada hora de jogo.