Translation of "Yaşamayı" in Polish

0.005 sec.

Examples of using "Yaşamayı" in a sentence and their polish translations:

Onsuz yaşamayı öğrendim.

Nauczyłem się żyć bez niej.

O Tokyo'da yaşamayı seviyor.

On lubi mieszkać w Tokio.

Boston'da yaşamayı tercih ederim.

Wolałbym mieszkać w Bostonie.

çoğunluk gibi yaşamayı denemen gerekir.

to trzeba się starać żyć jak większość.

Tek başına yaşamayı nasıl buluyorsun?

Jak ci się mieszka samemu?

O kadar uzun yaşamayı beklemiyordu.

Nie spodziewał się, że będzie tak długo żył.

Korkarım acıyla yaşamayı öğrenmen gerekecek.

- Obawiam się, że musisz nauczyć się żyć z bólem.
- Niestety, musisz nauczyć się znosić ból.

- Seninle yaşamaktan hoşlanıyorum.
- Sizinle yaşamayı seviyorum.

Uwielbiam mieszkać z tobą.

Tom sorunla yaşamayı öğrenmeye karar verdi.

Tom postanowił nauczyć się żyć z tym problemem.

Yaşamayı sürdürmek için onu her gün yapmak zorundayım.

Muszę robić to codziennie, by przeżyć.

Tom ve Mary herkese Boston'da yaşamayı planladıklarını söylediler.

Tom i Mary powiedzieli wszystkim, że planują mieszkać w Bostonie.