Translation of "Yüzü" in Polish

0.010 sec.

Examples of using "Yüzü" in a sentence and their polish translations:

Onun yüzü kızardı.

Zaczerwieniła się na twarzy.

Yüzü sinirden kızardı.

Poczerwieniał z wściekłości.

Kayalığın bu yüzü boyunca uzanıyor.

Biegnie w górę po powierzchni skały.

Onun yuvarlak bir yüzü var.

Ona ma okrągłą twarz.

Onun yüzü sinirden maviye döndü.

Poczerwieniał z wściekłości.

Onun yüzü rahatsız olduğunu gösteriyordu.

Jego twarz zdradzała, że był zdenerwowany.

Ixtli'nin güzel bir yüzü var.

Ixtli ma piękną twarz.

Onun çok güzel bir yüzü var.

- Ona ma bardzo ładną twarz.
- Ona ma bardzo piękną twarz.

Hazır olduğunu göstermek için yüzü beyaza dönüyor.

Jego głowa bieleje, pokazuje, że jest gotowy.

Mary'nin gülümseyen yüzü onun mutlu olduğunu gösterdi.

Uśmiechnięta twarz Mary zdradzała, że jest szczęśliwa.

Gece olunca, mercanların bile karanlık yüzü ortaya çıkıyor.

Nocą nawet koralowce pokazują swoją ciemną stronę.

Uzaktan bakıldığında taş bir insan yüzü gibi görünüyor.

Z daleka ten kamień wygląda jak ludzka twarz.

Yanan evden dışarı çıktığı zaman itfaiyecinin yüzü korkunçtu.

Twarz strażaka była ponura, kiedy wychodził z płonącego domu.

Uzaktan bakıldığında, kaya, bir insan yüzü gibi görünüyordu.

Oglądana z daleka, skała wyglądała niczym ludzka twarz.

Ben isimlerde gerçekten kötüyüm, ama bir yüzü asla unutmam.

Mam kiepską pamięć do imion, ale nigdy nie zapominam twarzy.

Mary'nin gülümseyen yüzü herkesin onun mutlu olduğunu bilmesine izin verdi.

Uśmiechnięta twarz Mary mówiła wszystkim, że jest szczęśliwa.