Translation of "Kesin" in Polish

0.004 sec.

Examples of using "Kesin" in a sentence and their polish translations:

Kesin bilmiyorum.

Nie wiem na pewno.

Başaracağı kesin.

To, że mu się uda jest pewne.

Konuşmayı kesin.

Skończ gadać.

Tom'un geleceği kesin.

Tom na pewno się pojawi.

O, kesin ölüm demektir!

To pewna śmierć!

Henüz kesin olarak bilmiyorum.

Nie wiem jeszcze dokładnie.

- Tartışmayı kesin.
- Tartışmayı kes.

Przestań się kłócić.

Bence takımımızın kazanacağı kesin.

Jestem pewien, że nasza drużyna zwycięży.

Biz kesin olarak bilmeliyiz.

Musimy wiedzieć na pewno.

Kesin tarihten emin değilim.

Nie jestem pewien dokładnej daty.

- Ateşi kes!
- Ateşi kesin!

Przestań strzelać.

- Hoca içeriye girince konuşmayı kesin.
- Öğretmen içeri girince konuşmayı kesin.

Przestań rozmawiać gdy nauczyciel wchodzi.

Bana kesin gizlilik sözü verdiler

Obiecali mi całkowitą poufność.

Hiçbir şeyi kesin olarak öngöremeyiz.

W istocie nic nie jesteśmy w stanie przewidzieć.

Aşağıda parlayan bir şey olduğu kesin.

Zdecydowanie coś tam lśni.

Onun bize katılacağına kesin gözüyle bakıyorum.

To dla mnie oczywiste, że ona do nas dołączy.

Onun mutlu olduğuna kesin gözüyle bakıyordu.

Sądził, że jest szczęśliwa.

- Yağmur kesin yağacak.
- Yağmur kesinlikle yağacak.

- Na pewno popada.
- Na pewno będzie padać.

Patlıcanları yıkayın ve onların uçlarını kesin.

Umyj bakłażany i poobcinaj im końcówki.

Bakın, işte. Su içmek için buraya geldiği kesin.

Patrzcie, tutaj! Na pewno przyszła napić się wody.

Tom Mary'nin ne zaman geleceğini kesin olarak bilmiyordu.

Tom nie miał pewności, kiedy Mary przyjedzie.

Orada büyük bir avcının bulunduğuna dair kesin izler var.

Ślady zdecydowanie wskazują, że były tu wielkie drapieżniki.