Translation of "Gürültülü" in Polish

0.006 sec.

Examples of using "Gürültülü" in a sentence and their polish translations:

Yan komşu gürültülü.

U sąsiada jest głośno.

Yol silindiri gürültülü.

Walec drogowy jest głośny.

Aniden gürültülü oldu.

Nagle zrobiło się głośno.

Gök gürültülü fırtınaları sever misin?

Lubisz burze?

Ne dediğini duyamıyorum, burası çok gürültülü.

Nie słyszę, co mówisz; tu jest zbyt głośno.

Evimde bir yerde çalışamam. Çok gürültülü.

Nigdzie w domu nie mogę się uczyć; jest za głośno.

Tom buranın gürültülü olacağı konusunda beni uyardı.

Tom ostrzegł mnie, że może być tu głośno.

Çocuklara sessiz olmalarını söyledim, fakat onlar gürültülü olmaya devam ettiler.

- Kazałem dzieciom siedzieć cicho, ale wciąż się darły.
- Mówiłem dzieciom, by były cicho, ale ciągle hałasowały.

...minik erkek dişiyi kazanıyor. Gürültülü bir dünyada bazen sessiz kalmak iş görüyor.

mały samiec zdobywa partnerkę. W głośnym świecie czasami lepiej milczeć.