Translation of "Bakıma" in Japanese

Bir bakıma haklısın.

- 君はある意味では正しい。
- あなたの言うことはある意味では正しい。

Bir bakıma, yanılıyorsun.

ある意味では、きみが間違っている。

Bir bakıma, haklısın.

ある意味であなたの言う事は正しい。

Bir bakıma, hatalısın.

ある意味であなたのいうことは間違っている。

- Bir bakıma, o doğrudur.
- Bu bir bakıma doğrudur.

- ある意味ではそれは正しい。
- ある意味、それは本当なんだ。

- Hafifletici bakıma ihtiyacım var.
- Palyatif bakıma ihtiyacım var.

私にはパリアティブケアが必要だ。

Bu bir bakıma doğrudur.

それはある意味では本当だ。

Bir bakıma onu seviyorum.

まあ、嫌いでもありません。

O, bir bakıma, işin parçasıydı.

それはいわば仕事の一部だった。

Onların günlük bakıma ihtiyacı var.

彼らは毎日の世話を必要としている。

O bir bakıma bir sanatçıdır.

彼はある意味で芸術家だ。

Bir bakıma, Susie anneme benziyor.

ある意味で、スージーは私のお母さんのようなものだ。

Sizin fikirleriniz bir bakıma doğru.

あなたの意見はある意味では正しい。

- Onun söylediğinin bir bakıma doğru olduğunu düşünüyorum.
- Sanırım onun söylediği bir bakıma doğru.

私は、彼の言ったことはある意味では正しいと思う。

Ben onun için bir bakıma üzülüyorum.

彼を少し気の毒に感じます。

Parlak ve beyaz bir yoğun bakıma yetiştim.

彼の生存を監視する機械に つながれていました

Bir bakıma haklısın ama hâlâ şüphelerim var.

ある意味では君は正しいが、まだ疑問が残る。

Bir bakıma, o kulübe katılmayı reddetmekte haklısın.

あのクラブに入る事をあなたが断ったのはある意味正しかった。

Bir bakıma dediğin doğru, ama onu kızdırdı.

あなたの言ったことはある意味では正しいが、彼女を怒らせてしまった。

Insanlar gücü yeniden düzenledi ve bir bakıma merkezleştirdiler.

おできになりますか

O hayatın bir bakıma bir yolculuk gibi olduğunu düşünüyor.

人生はある意味で航海のようなものだと彼は考えている。

Bizim bebekler için daha fazla tıbbi bakıma ihtiyacımız var.

乳幼児に対する医療がもっと必要である。

- Paris bir şekilde, dünyanın merkezidir.
- Paris bir bakıma dünyanın merkezidir.

パリはある意味で、世界の中心である。

Bir bakıma uzun boyunlu ve dişsiz çok büyük çenesi olan dev dinozorlar gibi şu görüntüler ortaya çıktı.

あの影はまるで、長い首と歯の無い大顎を持った、巨大な恐竜のように見えた。

- Hepimiz tarihle az çok ilgileniyoruz. Bir bakıma, hepimiz tarihçiyiz.
- Hepimizin az çok tarihe ilgisi var. Bir anlamda hepimiz tarihçiyiz.

- 私たちは誰でも歴史にはある程度の興味を持っている。ある意味では、みんな歴史家なのである。
- 私たちはだれでも歴史にある程度の興味を持っている。ある意味ではみんな歴史家なのである。