Translation of "Tıpkı" in Korean

0.005 sec.

Examples of using "Tıpkı" in a sentence and their korean translations:

Tıpkı bir otoban gibi,

고속도로처럼

Tıpkı bir çoğunuz gibi,

여러분들처럼

Tıpkı mahvolmuş yeryüzünü dönüştürüp

재생력이 있죠, 자연처럼요.

Ve tıpkı TRAPPIST gibi

트라피스트와 같이 말이죠.

Tıpkı çocukken kaleminizin kırılması

여러분이 어린아이였을 때, 연필을 부러뜨렸다고 생각해보세요.

Tıpkı binanın kendisi gibi.

빌딩도 마찬가지죠.

Tıpkı 50 yaşlarındaki adamın

50 몇 살 드신 어르신이 그러더군요

Tıpkı siyah bir duman gibi.

검은 연기처럼요.

Tıpkı bu fener balığı gibi.

여기 손전등 물고기처럼요.

Tıpkı bizim galaksimiz Samanyolu gibi.

우리의 은하계인, 은하수처럼 말입니다.

Tıpkı modern kuşlardaki gibi içlerini oyuyordu

현대의 새처럼 속이 비게 하고

Tıpkı lisedeyken birkaç hafta yaptığım gibi.

고등학생 때 2주 동안 제가 그랬던 것처럼 말이죠.

Tıpkı babunların ve orangutanların yaptığı gibi.

개코원숭이나 오랑우탄이 그러듯이요

Tıpkı bir arkadaş gibi cevaplamak için

아이들의 질문에 대답을 해주거나

Tıpkı erkek risk sermayedarlarının sorduğu sorular gibi.

남성 벤처 투자자들과 마찬가지로요.

Ne yazık ki tıpkı tehlikeli bir uyku ilacı gibi,

불행히도, 위험한 아편처럼,

Tıpkı babam gibi karakterimin adam gibi adam olmasını istiyordum.

저는 아버지가 그랬듯이 남자 중의 남자같은 캐릭터를 원했어요.

Ve tıpkı bilinçsiz ya da baygınken olduğu gibi adeta kendinizden

그리고 당신은 스스로와 분리된 것처럼 느낄 거예요.

Tıpkı saniyenin trilyonda biri kadar süren bir havai fişek gibi.

초당 1조 번 지속되는 불꽃과도 같습니다.

Tıpkı düzeneğin üst kısmında tek sıra hâlinde ortaya çıkışları gibi.

구슬들이 산란되었던 기질의 꼭대기에서 한 줄로 합쳐지는 것처럼요.

O hâlde daha küçük bir cihaz kullanacağız, tıpkı bunun gibi.

훨씬 작은 이 정도 크기의 장치를 가져갈 겁니다.

Tıpkı ABD gibi, Birleşik Krallık’ta da sokağa çıkma kısıtlamaları var.

미국과 마찬가지로 대부분의 영국은 경제적, 생활적 제재 상태입니다.

İtibar da tıpkı bunun gibi çok kuvvetli ekonomik güçtür değil mi?

마찬가지로, 명성도 하나의 강력한 경제적 자극입니다, 그렇죠?

Tıpkı sihir öğrenip kabul görene dek birkaç yıl benim de olduğum gibi.

지난 수년간의 저 같군요, 마술을 배우고서 인정받기 전의 제 모습이요.