Translation of "Değiştiren" in Korean

Düşünme şeklimizi değiştiren yeni bir örneği sizinle paylaşayım.

저희의 생각을 뒤바꾸어 놓았던 최근의 사례를 보여드리겠습니다.

Ama kısa süre sonra durumu değiştiren haberler geldi kafasına.

하지만 곧 상황을 바꾸는 소식이 도착했다.

O korkunç, hayatı değiştiren ve hayatı yok eden olay gördü

끔찍하고 인생을 뒤바꾸고 파괴할 수도 있는 사건을 보고

Ancak 1800'lerin sonuna doğru bu Amerikan yayılmacılığı tartışmalarının seyrini değiştiren bir şeyler olacaktı.

그러나 1800년대 후반 미국의 팽창주의에 대한 논쟁을 바꿔 놓을 중요한 사건이 일어났습니다