Translation of "Yaparken" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Yaparken" in a sentence and their japanese translations:

Size, bunu yaparken

もしその時 私が

Hırsızlık yaparken yakalandı.

窃盗の現場を押さえられた。

Kayak yaparken yaralandım.

私はスキーでけがをした。

Nijerya'da romanımın tanıtımını yaparken

この小説のプロモーションを ナイジェリアで行っていた時

Netflix'in akıllı algoritmalarını yaparken

ネットフリックスで 知的なアルゴリズムを作る時に

Kayak yaparken bacağını kırdı.

彼はスキーで足を折った。

Kayak yaparken bacağımı kırdım.

- スキーをしたら、足を骨折したんだ。
- スキーで脚を折った。
- スキーをしていて脚を骨折した。

Ev ödevimi yaparken uyuyakaldım.

私は宿題をしているうちに眠り込んでしまった。

- Kayak yaparken düşüp kolunu kırdı.
- Kayak yaparken düştü ve kolunu kırdı.

彼はスキーをしているときに、転んで腕を折った。

Bitkiler yemek yaparken oksijen çıkarır.

植物は栄養物を作っているとき、酸素を放出する。

Yabancılarla iş yaparken dikkatli olacaksın.

はじめての人と取り引きをする場合には用心すべきだ。

Lütfen işimi yaparken dikkatimi dağıtma.

仕事の邪魔をしないでください。

İdrarınızı yaparken ağrı oluyor mu?

- 排尿時に痛みがありますか?
- おしっこをすると痛みがありますか?

Kocam sabah kahvaltısı yaparken gazete okur.

- 夫は新聞を読みながら、朝ごはんを食べる。
- 夫は朝食を食べながら新聞を読みます。

Bu deneyi yaparken çok dikkatli olamazsın.

この実験を行うのにいくら注意しても注意しすぎることはない。

Egzersiz yaparken ayağımda bir kemik kırdım.

私は運動をして骨を折ってしまった。

- Bir şey yaparken en iyisini yapmalısın.
- Bir şey yaparken elinden gelenin en iyisini yapmalısın.

- なにをやるにも一生懸命やりなさい。
- 何をするにしても、ベストは尽くさなきゃ。

Onlara bir şeyi iyi yaparken denk gelin.

正しくやれた時に 認めてあげることです

çoğu insanın ödünü koparan şeyleri yaparken sakinim.

ほとんどの人が恐れることで 私は落ち着くんです

Meğer tek başınıza yaparken birçok sorun yaşanıyormuş.

一人でやりのけるという事には 数々の問題があったんです

Nepal'de yürüyüş yaparken hafif bir kaza geçirdim.

ネパールを旅行中、ちょっとした事故にあった。

Banyo yaparken bana iyi bir düşünce geldi.

風呂に入っている時に、よい考えが浮かんだ。

Biz bunu yaparken iki saat daha geçti.

そうしているうちにまた2時間が経ってしまった。

Pasta yaparken yumurta, tereyağ ve şeker kullanmalısın.

ケーキを作るときには、卵、バター、砂糖を使わなければいけない。

O, öyle yaparken hiç vicdan azabı çekmedi.

彼はそうする事に後ろめたさを感じなかった。

Banyo yaparken aklıma iyi bir fikir geldi.

風呂に入っている時に、よい考えが浮かんだ。

Sevdiğimiz bir şey yaparken zaman çabuk geçer.

好きなことをしていると時のたつのが速い。

Jim, kayak yaparken bacağında bir kas çekildi.

ジムはスキーをしていて脚に肉離れを起こした。

Yüksek dağlarda yamaç paraşütü yaparken çok dikkatli olmalısınız.

山でのパラグライダーは 注意が必要だ

Onlar onu onun kız kardeşine hile yaparken yakaladı.

- 彼らは彼が妹に悪ふざけをしているのを見た。
- 彼らは彼が妹に悪ふざけしているところを見つけた。

Mary meditasyon yaparken bir beden dışı deneyim yaşadı.

メアリさんは凝らししながら幽体離脱を経験しました。

Ben telefon görüşmesi yaparken, benim için kamerayı izle.

カメラを見ていてね。電話をかけてくるから。

Bir adam çıplak elleri ile kazı yaparken görüldü.

ある人が素手で掘っているのが見えた。

O kahvaltısını yaparken, köpeği her sabah ona baktı.

毎朝朝食をとっている間、彼の犬は彼をじっと見つめていた。

Tom Mary'yi jig dansı yaparken gördüğünde kahkahalara boğuldu.

メアリーがジグを踊っているのを見て、トムは思わず噴き出した。

Yalnız dalış yaparken, ekipmanımla ilgili her şey mükemmel olmalı.

‎1人で海に潜る時は ‎万全の装備で臨む

Bu, araba ile yolculuk yaparken yararlı olacak bir harita.

これは車で旅行するのに役立つ地図だ。

Kadının biri geçen gün mağazada alışveriş yaparken ehliyetini kaybetmiş.

ある女性が先日デパートで買い物中に運転免許証を失ってしまった。

Diğerleri gönüllü iş yaparken bazıları yarı zamanlı çalışmaya devam eder.

中にはパートで仕事を続ける人もあれば、ボランティアの仕事をする人もある。

O hep şikayetçi olduğu için işi yaparken zor bir zaman geçirdik.

彼が文句ばかり言うので仕事がやりにくかった。