Translation of "Taktı" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Taktı" in a sentence and their japanese translations:

O, gözlük taktı.

彼は眼鏡をかけていた。

O, şapkasını taktı.

彼女は帽子をかぶった。

O, römorku arabasına taktı.

彼は自動車にトレーラーをつないだ。

O, radyonun fişini taktı.

彼はラジオをコンセントにつないだ。

Yüzüğü Mary'nin parmağına taktı.

彼はメアリーの指に指輪をはめた。

Tom güneş gözlüğünü taktı.

トムはサングラスをかけた。

Tom lastik eldivenlerini taktı.

トムはゴム手袋をはめた。

Kadın bir inci kolye taktı.

その婦人は真珠のネックレスをかけていた。

Adam beline bir silah taktı.

その男は腰に拳銃をさげていた。

Adam bir kaplan maskesi taktı.

その男はトラの面をかぶっていた。

O, oltaya canlı yem taktı.

彼は釣り針に生き餌をつけた。

Çok parlak bir kravat taktı.

彼はとても大きいネクタイをしていた。

George köpeğine bir zincir taktı.

ジョージはその犬に鎖をつけた。

Tom yüzüğü Mary'nin parmağına taktı.

トムはメアリーの指に指輪をはめた。

Gözlüğünü taktı ve okumaya başladı.

彼は眼鏡をかけて読み始めた。

O, kalp şeklinde küpeler taktı.

彼女はハート型のイヤリングをしていた。

Mary en sevdiği kolyesini taktı.

- メアリーは、彼女が一番好きなネックレスをつけてたよ。
- メアリーはお気に入りのネックレスを身につけてたんだ。

- Tom, Mary'ye kafayı taktı.
- Tom, Mary'yi kafasına taktı.
- Tom, Mary'ye abayı yaktı.

トムはメアリーに夢中だった。

O koyu mavi bir eşarp taktı.

彼女は濃い青のスカーフをしていた。

Jane annesinin taktığı gibi aynı kurdeleyi taktı.

ジェーンは、彼女の母親と同じリボンをつけていた。

O, sınavı geçmek için canını dişine taktı.

彼女は試験に合格するために、たいへんな努力をした。

O, gözlüğünü çıkardı ve kontak lenslerini taktı.

彼女はメガネをはずしてコンタクトをはめた。

İngilizler, Soult'a 'Lanet Dükü' adını taktı ve onları

イギリス人はソウルト「ダムネーション公」と呼ばれ 、ガリシアの山々を 通っ

Gözlerini ultraviyole ışınlarından korumak için güneş gözlüğü taktı.

彼は目を紫外線から守るためにサングラスをかけた。

Sol elinin üçüncü parmağına bir elmas yüzük taktı.

彼女は左手の薬指にダイヤの指輪をはめていた。

Gözlerini güneşten korumak için koyu renk gözlük taktı.

彼女は日光から目を守るためにサングラスをかけていた。

O, hiç kimse onu tanımasın diye bir maske taktı.

- 彼は正体を見破られないように仮面をつけていた。
- 彼は覆面をしていたので、誰も彼だと分からなかった。

Jeff, Kim'in bir doğum günü hediyesi olarak ona vermiş olduğu kravatı taktı.

ジェフはキムが誕生プレゼントにあげたネクタイをつけていた。