Translation of "Odayı" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Odayı" in a sentence and their japanese translations:

- Odayı temizle.
- Odayı temizleyin.

- 部屋を片付けなさい。
- 部屋を片づけて。
- 部屋を掃除しなさい。

Odayı temizleyin.

- 部屋を片付けなさい。
- 部屋を片づけて。
- 部屋を掃除しなさい。

- Çiçekler odayı canlandırdı.
- Çiçekler odayı aydınlattı.

花で部屋が明るくなった。

Çocuk odayı inceledi.

少年は部屋をのぞきこんだ。

Mumlar odayı aydınlattı.

ろうそくは部屋を明るくした。

Odayı iyice temizleyeceğim.

その部屋をすみずみまできれいにしましょう。

Odayı boş buldum.

その部屋は空っぽだった。

Lütfen odayı havalandır.

部屋の空気を入れ替えてください。

O, odayı düzenledi.

彼は部屋を整頓した。

Birine odayı temizletecek.

- 彼は誰かに部屋掃除させるだろう。
- 彼は誰かに部屋を掃除させるだろう。

O, odayı temizledi.

彼女は部屋を掃除してくれた。

Odayı görmek istiyorum.

- その部屋を見てみたいな。
- 私はその部屋を見てみたい。

Odayı terk etti.

彼は部屋から出ていった。

Bitişik odayı inceledim.

私は隣の部屋の中を見た。

Odayı temizlemem gerekiyor.

私はその部屋を掃除すべきだ。

Çocuklar odayı doldurdu.

子供で部屋中がいっぱいになった。

Annem odayı temizliyor.

私の母が部屋を掃除します。

Odayı temizleyeyim mi?

- 部屋をきれいにしましょうか。
- お部屋の掃除をしましょうか?

Odayı terk et.

- 部屋を出ろ。
- 部屋から出てちょうだい。

Kahkaha odayı doldurdu.

部屋中が笑いでいっぱいだった。

Bu odayı kullanabilirsin.

- この部屋を自由に使っていいですよ。
- この部屋を使うのはあなたの自由です。
- この部屋をご自由にお使いください。
- この部屋、好きに使って。

Sabahleyin odayı temizle.

午前中に部屋をきれいに掃除しなさい。

Isıtıcı odayı ısıtıyor.

ヒーターが部屋を暖めている。

Tom odayı dolaştı.

トムは部屋を歩き回った。

- Odayı olduğu gibi bırak.
- Odayı olduğu gibi bırakın.

部屋をそのままにしておきなさい。

- Odayı temizleme sırası benimdi.
- Odayı temizlemek için benim sıramdı.

- 私が部屋を掃除する番にあたっていた。
- 僕が部屋の掃除当番だったんだ。

Odayı kaç gecelik istiyorsun?

何泊のご予定でしょうか。

Şimdi odayı terk edebilirsiniz.

もう部屋を出てもよろしい。

Güllerin kokusu odayı doldurdu.

バラの香りがその部屋いっぱいに漂っていた。

Odayı gün ışığı dolduruyordu.

その部屋には日光がさんさんと注いでいた。

Genç çift odayı incelediler.

- 若い夫婦はその部屋をざっと眺めた。
- その若い夫婦はその部屋をざっと眺めた。

Neden bir odayı paylaşmıyoruz?

- 1つの部屋に一緒に住まないか。
- 僕たちでルームシェアをするってのはどう?

Odayı süpürmek kızımın işidir.

- 部屋を掃除することが娘の仕事です。
- 部屋の掃除は娘の役目なのよ。

Onlar odayı çiçeklerle süslemişler.

部屋を花で飾った。

Odayı olduğu gibi bırakın.

部屋をそのままにしておきなさい。

Güneş ışığı odayı aydınlatıyor.

日がさして部屋が明るくなった。

Odayı baştan aşağı temizleyeceğim.

私は自分の部屋を掃除するつもりです。

Onun odayı temizlediğini gördüm.

彼女が部屋を掃除するのを見ました。

O, odayı kendine aldı.

- 彼はその部屋を一人で使っていた。
- 彼は、その部屋をひとりじめしてた。

Kendisine büyük odayı aldı.

彼女はその広い部屋を独り占めした。

Vadiye bakan odayı sevdim.

私は谷間を見下ろす部屋が好きだった。

Hepimiz odayı temizlemekle meşguldük.

- 私達は部屋を掃除するのにいそがしかった。
- わたしたちはみんな部屋の掃除で忙しかった。

Erkek kardeşime odayı temizlettim.

私は弟に部屋を掃除してもらった。

Ben odayı rahat yapacağım.

私はこの部屋を居心地よくしよう。

Biz odayı sıcak tutacağız.

私たちは部屋を暖かいままにしておこうじゃないか。

Büyük odayı kendisine aldı.

彼はその大きな部屋を独占している。

Zambakların kokusu odayı doldurdu.

ユリの香りが部屋に満ちていた。

O, ona odayı temizletti.

彼は彼女に部屋をきれいにさせた。

Perdeler bu odayı güzelleştirir.

カーテンがこの部屋を美しくしている。

Odayı güzel mobilyalarla döşedi.

彼女は部屋に美しい家具を備えた。

Odayı kız kardeşimle paylaşıyorum.

私は妹と共同で部屋を使っている。

Öğretmenimiz bize odayı temizletti.

先生は、私達に部屋を掃除させた。

Biz odayı kendimiz donattık.

私たち自身が部屋を飾ったのです。

O bir odayı paylaşıyor.

彼は部屋を共有している。

Onlar odayı boş buldular.

彼らは部屋が空っぽだとわかった。

Odayı temizlemek üç günümü aldı.

その部屋を掃除するのに三日もかかったのよ。

Polis kanıt ararken odayı inceledi.

その警察官は証拠を探すためにその部屋を入念に調べた。

Annem bana odayı temizlememi söyledi.

母は私に部屋を掃除するように言った。

Ben odayı görebilir miyim lütfen?

部屋を見せていただけますか。

O, bana odayı temizlememi emretti.

彼は部屋を掃除するように私に言った。

O bana odayı süpürmemi emretti.

彼は私に部屋を掃除せよと命じた。

Kayıp anahtar için odayı aradı.

彼はなくした鍵を捜して部屋を調べた。

Odayı temizlememe yardım eder misin?

部屋の掃除を手伝ってくれませんか。

O bir süpürgeyle odayı süpürüyor.

彼女はほうきで部屋を掃除する。

İçeri girmemle odayı terk etti.

私がその部屋に入るとすぐに彼は部屋を出ていった。

O odayı bayan Smith temizler.

その部屋はスミス夫人が掃除します。

Onlara odayı terk etmelerini emrettim.

私は彼らに部屋を出るように命じた。

Odayı kız kardeşimle birlikte kullanıyorum.

私はこの部屋を姉と共同で使っている。

Biz odayı kendimiz dekore ettik.

私たち自身が部屋を飾ったのです。

Biz odayı dönüşümlü olarak temizledik.

私たちは交代で部屋の掃除をした。

Çocuklara odayı temizleme görevi verildi.

子供たちは部屋の掃除を割り当てられた。

Odayı benim için değiştirebilir misin?

- 部屋を替えてください。
- 部屋を替えてもらえますか?

Odayı penceresi açıkken terk etme.

窓を開けたままにして部屋を出ていってはいけません。

Her zaman aynı odayı tutuyorsun.

いつも同じ部屋を予約するのね。

Bir ekran odayı ikiye böldü.

- ついたてで部屋が2つに分かれている。
- ついたてが部屋を二つに分かっている。

Odayı temizledi, ve ayak işlerini yaptı.

彼女は部屋を掃除し、使い走りをしてくれた。

O, kendine bu büyük odayı aldı.

彼はこの広い部屋を独り占めしている。

Kırılmış pencere nedeniyle odayı sıcak tutamadık.

窓ガラスが割れていたのでその部屋を暖かくしておけなかった。

O ve ben bir odayı paylaşıyoruz.

彼と私は同じ部屋です。

O, odayı terk ederken ışığı kapattı.

部屋を出るとき、彼は電気を消した。

Üst kattaki odayı bir öğrenciye kiraladılar.

二階の部屋を学生に貸した。

Erkek kardeşim ve ben odayı paylaştık.

- その部屋は私と兄の二人で使っている。
- お兄ちゃんと2人部屋だったよ。

Odayı temizlemede kız kardeşimle işbirliği yaptık.

私は姉と協力して部屋を掃除した。

Bu odayı bir öğrenciye kiralamak istiyorum.

私はこの部屋を学生に貸したい。

Birinci kattaki odayı bir öğrenciye kiraladılar.

彼らは二階の部屋を学生に貸した。

Ben bu odayı özgürce kullanabilir miyim?

この部屋は自由に使っていいですか。

O, odayı her temizlemesinde bir şey kırar.

彼女は部屋を掃除するたびに何かを壊す。

O, bu büyük odayı tamamen kendine aldı.

彼女はこの大きな部屋を全部独り占めしている。

Şimdilik, bu odayı arkadaşım ile paylaşmak zorundayım.

当分の間、私は友人とこの部屋を共用しなければならない。

Odayı onuna paylaşmanın benim için sakıncası yok.

私は彼と相部屋でもかまわない。

Bu odayı bir öğrenciye kiraya vermek istiyorum.

この部屋を学生に賃貸したいです。

Ben girer girmez, o, odayı terk etti.

私がその部屋に入るとすぐに彼は部屋を出ていった。

Ben bu odayı bir depo olarak kullanıyorum.

この部屋は物置として使っている。

Bu odayı temiz ve düzenli tutmanı istiyorum.

この部屋をきれいに片付けてほしい。

Carol içeri yürüdüğünde hizmetçi zaten odayı temizlemişti.

キャロルが部屋に入ったとき、メイドはすでに部屋を掃除し終わっていた。

Odayı terk etmeden önce lütfen ışıkları söndürün!

- 部屋を出る前に明かりを消して下さい。
- 退室の際は消灯してください。

Hoşça kal bile demeden odayı terk etti.

彼はさよならを言うことさえもなく部屋を出て行った。

Onun tarafından odayı derhal terk etmemiz söylendi.

私たちは彼にすぐに出て行くように言われた。