Translation of "Yaklaşan" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Yaklaşan" in a sentence and their spanish translations:

Güçlü rüzgar yaklaşan fırtınanın habercisidir.

El fuerte viento indica que se acerca una tormenta.

Mütemadiyen, yaklaşan kayba dair hislerini dinledik, hissettik.

Una y otra vez manifestaban la sensación de pérdida inminente.

Kıllarındaki kimyasal alıcılarla yaklaşan kurbanının kokusunu alır.

Con pelos químicamente receptivos, huele cómo se acerca su víctima.

Küresel ısınma yaklaşan seri katildir. Bizden her gün,

calentamiento global es el asesino en serie que se acerca De nosotros todos los días,

Ve Norveçlilerin bildiği ilk şey yaklaşan silahların parıltısını görmekti.

lo primero que supieron los noruegos fue ver el destello de las armas que se acercaban.

Yaklaşan soğuk hava ile birlikte Kartacalı generalin zamanı tükeniyor.

Con el clima frío acercándose, el cartaginés general se está quedando sin tiempo ...

İyi bir ağaca yaklaşan kendini iyi bir gölgede bulur.

- El que se acerque a un buen árbol se encontrará en una buena sombra.
- Al que a buen árbol se arrima, buena sombra le cobija.

Tom ve Mary yaklaşan tatillerinde yapmak istedikleri her şey hakkında konuştular.

Tom y Mary hablaron sobre todo lo que querían hacer en sus próximas vacaciones.

Bununla birlikte sahildeki Kartaca gözcüleri yaklaşan düşman filosunu tespit edip alarm veriyor.

Sin embargo, exploradores cartagineses a lo largo de la costa avistan la flota enemiga y hacen sonar la alarma.

Sana faydalı olmak amacıyla sana yaklaşan bir adam görürsen, hayatın için koşmalısın.

Si ves que un hombre se acerca a ti con la obvia intención de querer ayudarte, deberías correr por tu vida.

Yaklaşan Cadılar Bayramı partisi için kostümüm kendimi bir mumya gibi tuvalet kağıdına sarıyor olacağımı düşünüyorum.

Para esta fiesta de Halloween pienso disfrazarme de momia envolviéndome en papel de baño.