Translation of "Sınıftaki" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Sınıftaki" in a sentence and their japanese translations:

Tom sınıftaki tek adamdı.

トムはクラスで唯一の男子だった。

Sınıftaki herkes tepeye tırmandı.

クラスのみんなが丘に登った。

Sınıftaki herkes şiiri ezberledi.

クラスのみんながその詩を暗記した。

Mike, sınıftaki en parlak öğrenci.

マイクはクラスで一番できる。

Sınıftaki herkes tarafından ona güvenilir.

彼はクラスのみんなから頼りにされている。

O, sınıftaki en popüler kızdır.

彼女はクラスで最も人気のある女の子だ。

Mary sınıftaki en güzel kız.

- メアリーはクラスで一番美しい少女です。
- メアリーはクラスで一番かわいい女の子です。

Jack sınıftaki en zeki çocuktur.

ジャックはクラスで一番聡明な少年です。

Tom sınıftaki tek erkek çocuktu.

トムはクラスの中で唯一の男子だった。

Sınıftaki en yüksek notlardan birini aldım.

結果的に私はクラス内でも 一、二を争う高得点を取ったのです

Sınıftaki öğrenci sayısı on beşle sınırlı.

そのクラスの学生数は、15人に限られている。

Sınıftaki bütün öğrenciler Bay Smith'i sever.

クラスの生徒はみなスミス先生が好きです。

O, sınıftaki en popüler öğrencilerden biri.

彼はクラスの人気者だ。

Sınıftaki herkes şiiri ezbere öğrenmek zorunda.

- クラスの誰しもがその詩を暗記しなければならない。
- クラスの生徒は全員、その詩を暗記しなければならない。

Sınıftaki bütün erkek çocukları çok çalıştı.

クラスの少年たちは皆よく勉強した。

Sınıftaki tüm öğrenciler Bayan Smith'i severler.

クラスの生徒はみなスミス先生が好きです。

- O da sınıftaki diğer çocuklar kadar zekidir.
- O, sınıftaki herhangi bir diğer çocuk kadar akıllıdır.

- 彼はどのクラスのどの少年にも劣らず利口だ。
- 彼はクラスのどの少年にも劣らず利口だ。

Tom sınıftaki herhangi bir öğrenciden daha çalışkandır.

トムはクラスのどの生徒よりも勤勉である。

O, sınıftaki herhangi bir öğrenci kadar zekidir.

彼はクラスのどの生徒にも負けないぐらい聡明である。

Sınıftaki hiç kimse onun kadar hızlı koşmaz.

クラスで彼ほど速く走る者はいない。

O bugüne kadar sınıftaki en iyi çocuktur.

彼はクラスでずば抜けて優秀だ。

Be sınıftaki öğrenci sayısı on beşle sınırlı.

このクラスの生徒は15人に限定されている。

Sınıftaki kızların ortalama boyu 155 santimetreden fazladır.

このクラスの少女の平均身長は155センチを越えている。

Tom sınıftaki herhangi bir çocuk kadar çok çalışır.

- トムはクラスの誰にも劣らずよく勉強する。
- トムはクラスの誰よりも勉強している。

- Sınıftaki gürültüden sesimi duyuramadım.
- Gürültülü sınıfta sesimi duyuramadım.

- 私は騒がしいクラスで自分の言うことを聞いて貰えなかった。
- その忙しいクラスで私の声は通らなかった。
- その騒がしいクラスで私の声は通らなかった。

Sınıftaki başka hiçbir öğrenci onun kadar parlak değildir.

彼ほど頭の良い学生はクラスにはいない。

- Bugün bütün sınıf burada.
- Sınıftaki herkes bugün burada.

今日はクラス全員が出席です。

Sınıftaki herkesle iyi geçinmek için daha çok çalışabilirdim.

クラスのみんなともっと仲良くしておけばよかった。

Sınıftaki herkesle iyi geçinmek için daha çok çalışmalıydım.

クラスのみんなともっと仲良くしておけばよかった。

- Bugün bütün sınıf burada.
- Bugün sınıftaki herkes burada.

今日はクラス全員が出席です。

Sınıftaki hiçbir erkek çocuğu Bill kadar uzun değil.

クラスでビルほど背の高い少年はいない。

Diğer sınıftaki nakil öğrenci süper yakışıklı bir tiptir.

隣のクラスの転校生、超イケメンだって。

Sınıftaki bütün öğrencilerin onunla aynı fikirde olmasının sebebi budur.

そういうわけでクラスの生徒全員が彼に賛成した。

O, okula sınıftaki herhangi bir çocuktan daha erken gelir.

彼はクラスの他のどの生徒よりも早く登校する。

Sınıftaki herkesle iyi geçinmek için keşke daha çok çalışsaydım.

クラスのみんなともっと仲良くしておけばよかった。

Kate bizim sınıftaki herhangi bir diğer öğrenciden daha akıllı.

ケイトはクラスのどの生徒よりも頭が良い。

- Sınıftaki en uzun kişi benim.
- Sınıfta en uzun boylu olan kişiyim.

私はクラスの中で一番背が高い。