Translation of "çocuktur" in English

''Erkek çocuktur yapacak.''

"Boys will be boys."

Tom tek çocuktur.

Tom is an only child.

Bu, erkek çocuktur.

This is the boy.

Tom efendi çocuktur.

Tom is a good lad.

Sınıfta en aptal çocuktur.

He is the dumbest kid in the class.

O, neşeli bir çocuktur.

He is a cheerful boy.

Gerçekten zeki bir çocuktur.

He is indeed a clever boy.

Tom zengin bir çocuktur.

- Tom's a rich kid.
- Tom is a rich kid.

O sadece bir çocuktur.

He is a mere child.

Bir oğlan bir çocuktur.

A boy is a kid.

O narin bir çocuktur.

He is a slim child.

O aktif bir çocuktur.

He is an active boy.

Tom utangaç bir çocuktur.

Tom is a shy boy.

Tom sadece bir çocuktur.

Tom is merely a child.

Tom normal bir çocuktur.

Tom is a regular kid.

Sami alışılmadık bir çocuktur.

Sami is an unusual kid.

Tom çok efendi çocuktur.

Tom is a right proper lad.

- O, yaramaz bir çocuktur.
- O, terbiyesiz bir çocuktur.
- O afacandır.

He is a naughty boy.

Tom iş için uygun çocuktur.

Tom is the proper boy for the job.

Tom oldukça yaramaz bir çocuktur.

Tom is quite a mischievous child.

O, çok zeki bir çocuktur.

He is a very smart boy.

O ne kötü bir çocuktur!

What a bad boy he is!

O et yiyen bir çocuktur.

It's a child that is eating the meat.

O en uzun boylu çocuktur.

He is the tallest boy.

Tom çok iyi bir çocuktur.

- Tom is a very good boy.
- Tom is a very nice boy.

Tom okulda en huysuz çocuktur.

Tom is the meanest kid in school.

Tom sınıfında en popüler çocuktur.

Tom is the most popular kid in the class.

Tom hala küçük bir çocuktur.

Tom is still a small boy.

Tom, çok yakışıklı bir çocuktur.

- Tom is a very handsome boy.
- Tom is a very good-looking guy.

O, sınıfında çalışkan bir çocuktur.

He is a diligent boy in his class.

Tom ailesinde en küçük çocuktur.

Tom is the youngest child in his family.

Tom okulda en popüler çocuktur.

Tom is the most popular boy at school.

Jack sınıftaki en zeki çocuktur.

Jack is the most intelligent boy in the class.

Bu, bana yardım eden çocuktur.

This is the boy who helped me.

Tom çok akıllı bir çocuktur.

Tom is a very smart boy.

O, geçen gün konuştuğumuz çocuktur.

He is the boy of whom we spoke the other day.

O, bu resmi yapan çocuktur.

He is the boy who painted this picture.

Tom kesinlikle yetenekli bir çocuktur.

Tom certainly is a talented kid.

Tom normal bir genç çocuktur.

Tom is a normal teenage boy.

Pırlanta gibi bir çocuktur o.

That guy is a gem.

O, çok hayalleri olan bir çocuktur.

He is a boy with many dreams.

O, onların sahip olduğu tek çocuktur.

He is the only child they have.

O, cesur ve neşeli bir çocuktur.

He is a brave and cheerful boy.

Yaşı ne olursa olsun, çocuk çocuktur.

No matter the age, a child is a child.

O, iyi bir çocuktur ve güçlüdür.

He is a good boy, and he is strong.

Tom, sınıfta Mary'nin sevdiği tek çocuktur.

Tom is the only boy in the class that Mary likes.

- Mary ortanca çocuktur.
- Mary ortanca çocuk.

Mary is a middle child.

Tom yalan söyleyemeyecek kadar dürüst bir çocuktur.

Tom is too honest a boy to tell a lie.

Benim erkek kardeşim olgun olmayan bir çocuktur.

My brother is an immature boy.

Tom, futbol takımımızdaki en uzun boylu çocuktur.

Tom is the tallest boy on our football team.

O bugüne kadar sınıftaki en iyi çocuktur.

He is by far the best boy in the class.

Tom, Mary'nin şimdiye kadar öptüğü tek çocuktur.

Tom is the only boy Mary has ever kissed.

Tom on üç yaşında normal bir çocuktur.

Tom is a normal thirteen-year-old boy.

- O sadece bir çocuk.
- O sadece bir çocuktur.

- She is no more than a child.
- She is a mere child.
- She's but a child.
- She is only a child.
- She is just a child.
- She's only a child.
- She's just a child.

- O akıllı bir çocuk.
- O, akıllı bir çocuktur.

- He is an intelligent boy.
- He is a clever boy.
- He is a smart boy.
- He's a smart boy.

- Tom tuhaf bir çocuk.
- Tom tuhaf bir çocuktur.

Tom is a strange kid.

- Tom akıllı bir çocuktur.
- Tom zeki bir oğlandır.

Tom is an intelligent boy.

Tom sınıfımızda açık ara en uzun boylu çocuktur.

Tom is by far the tallest boy in our class.

- Tom inatçı bir oğlandır.
- Tom inatçı bir çocuktur.

Tom is a stubborn boy.

- Tom tembel bir çocuktur.
- Tom tembel bir oğlandır.

Tom is a lazy boy.

O, o kadar dürüst bir çocuktur ki asla yalan söylemez.

He is such an honest boy that he never tells a lie.

- O en uzun boylu çocuktur.
- O en uzun boylu oğlandır.

He is the tallest boy.

Bir adam kırklı ve ellili yaşlarında hala yürümeye başlayan bir çocuktur.

In his forties and fifties, a man is still a toddler.

- O sadece bir çocuk.
- O, ancak bir çocuk.
- O sadece bir çocuktur.

- He is but a child.
- He is a mere child.
- He is nothing but a child.
- He is just a kid.
- He is only a child.
- He is just a child.
- He is merely a child.

- Tom ve Mary, her ikisi de tek çocuktur.
- Hem Tom hem de Mary sadece çocuk.

Tom and Mary are both only children.

Bütün erkekler bir çocuktur ve bir aile. Aynı hikaye onları yatmaya gönderir ve onları sabah uyandırır.

All men are children, and of one family. The same tale sends them all to bed, and wakes them in the morning.