Translation of "Resmini" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Resmini" in a sentence and their japanese translations:

Resmini istiyorum.

君の写真が欲しいのですが。

Resmini nerede çektirdin?

どこで写真を撮ってもらいましたか。

İsteyene resmini verecek.

彼女は、欲しがる人には誰にでも彼女の写真を与えるだろう。

Profil resmini beğeniyorum.

君のプロフィール写真、好きだよ。

Onun resmini gördüm.

彼女の写真を見た。

Bize annesinin resmini gösterdi.

彼は私たちに彼のお母さんの写真を見せた。

Büyükannemin bir resmini asıyorum.

私は祖母の写真にすがっている。

Lütfen bana resmini göster.

写真をどうぞ見せて下さい。

Bana onun resmini gösterdi.

彼は僕に彼女の写真を見せてくれた。

Yakaladığın balığın resmini gördüm.

- お前が釣った魚の写真を見たよ。
- あなたが捕った魚の写真見たわよ。

O, bana resmini gösterdi.

彼は私に彼の写真を見せてくれた。

Tom profil resmini değiştirdi.

トムはプロフィール写真を変えた。

Bence profil resmini değiştirmelisin.

プロフィール写真を変えたほうが良いと思うよ。

O köpeğin bir resmini istiyorum.

私はあの犬の写真がほしい。

Tom'un bir resmini görebilir miyim?

トムの写真見てもいい?

O, koalanın bir resmini çekti.

彼はコアラの写真を1枚撮っていた。

Güzel manzaranın bir resmini çekti.

彼はその美しい風景をカメラに収めた。

Tom bir yunusun resmini çizdi.

トムはイルカの絵を描いた。

Sana ailemin bir resmini gönderiyorum.

あなたに私の家族の写真を送るつもりだ。

Lütfen resmini çekmeme izin ver.

- どうか写真を撮らせてください。
- どうかあなたの写真を撮らせてください。

O, güllerin bir resmini yaptı.

彼はバラの絵を描いた。

Ben onun bir resmini çektim.

彼女の写真をとった。

Yakında onun resmini görmeyi umuyorum.

近いうちに彼の絵を見たいと思う。

Tek istediği resmini bitirmek için zamandı.

彼が望んでいたのは絵を完成させる時間だけだった。

O, gizlice bana onun resmini gösterdi.

彼は僕に彼女の写真をこっそり見せてくれた。

Tom Mary'ye evinin birkaç resmini gösterdi.

トムはメアリーに自分の家の写真をいくつか見せた。

Tom az önce profil resmini değiştirdi.

トムはプロフィール写真を変えたばかりです。

Senin çektiğin o balık resmini gördüm.

あなたが撮ったあの魚の写真を見ました。

Bence profil resmini değiştirsen iyi olur.

君のプロフィール写真、変えた方がいいと思うよ。

Tom her zaman Mary'nin resmini cüzdanında tutar.

トムって財布の中にいつもメアリーの写真を入れてるんだよ。

- Resmini çekebilir miyim?
- İzin ver senin fotoğrafını çekeyim.

- 君の写真を撮ってもいい?
- あなたの写真を撮ってもいいですか。

O bana annesinin bir kız öğrenci olarak resmini gösterdi.

- 彼女は学校時代のお母さんの写真を私にみせてくれた。
- 彼女は母親の女学生時代の写真を見せてくれた。

O, küçük erkek kardeşine resmini bitirmesi için yardım etti.

彼女は弟の絵を完成させるのを手伝った。

Polis kızın kayıp köpeğinin bir çırpıştırma resmini yapmasını istedi.

警察官はその少女に、いなくなった犬の大まかな絵を描くように求めた。

Tom Mary'ye John'un ve başka bir çocuğun bir resmini gösterdi.

トムはメアリーにジョンと他の男の子の写真を見せた。

Bay Tanaka bize yeni doğmuş çocuğunun bir sürü resmini gösterdi.

田中さんは今度生まれた赤ちゃんの写真をたくさん見せてくれた。

Bir papaz bir paravanın üstüne bir rahibin resmini ustaca çizdi.

坊主が屏風に上手に坊主の絵を描いた。

Tom küçük bir çocuk ve onun köpeğinin bir resmini çiziyor.

トムさんは小さい男の子と彼の飼い犬の絵を描いている。

Bu kitap, İç Savaş sırasında Amerika'daki yaşamın iyi bir resmini verir.

この本は南北戦争中のアメリカの生活を生き生きと描いている。