Translation of "Balığın" in English

Balığın tadına baktım.

I tasted the fish.

Balığın duyabileceğini düşünüyor musun?

- Do you think fish can hear?
- Do you think that fish can hear?

Yakaladığın balığın resmini gördüm.

I saw the picture of the fish you caught.

Bu balığın rengi nedir?

What colour is this fish?

O, balığın derisini yüzüyor.

He skins the fish.

Balığın suda su sıçrattığını gördük.

We saw a fish splashing in the water.

Balıkçı yakaladığı balığın büyüklüğünü abarttı.

The fisherman exaggerated the size of the fish he had caught.

Yemek için favori balığın nedir?

What is your favorite fish to eat?

Tom kancayı balığın ağzından çıkardı.

Tom took the hook out of the fish's mouth.

Bu balığın kötü bir kokusu var.

This fish has a bad smell.

Elimde bu var. Balığın ise garantisi yok.

This I've got. The fish, there's no guarantee.

, dünyadaki birçok balığın neslinin tükenmesine yol açacaktır

eventual extinction of many types of fish from the

- Balık somon gibiydi.
- Balığın tadı somonunkine benziyordu.

The fish tasted like salmon.

Bazı insanlar balığın beyin gıdası olduğunu söylüyor.

Some people say that fish is brain food.

Bu balığın bir tatlısu balığı olduğuna inanıyorum.

I believe this fish is a freshwater fish.

Bu eski balığın garip bir tadı var.

This old fish has a strange taste.

Tom balığın kancasını çıkardı ve onu suya geri bıraktı.

Tom unhooked the fish and released it back into the water.

- Bu balığın kılçığı çok.
- Bu çok kılçıklı bir balık.

This fish has a lot of bones.

Bir yarasa bir balığın olduğundan daha fazla bir kuş değildir.

A bat is not a bird any more than a fish is.

Ona bir balığın bir şemsiyeye ihtiyacı olduğu kadar çok ihtiyacım var.

I need him as much as a fish needs an umbrella.

Ama beş metrelik hayalet vatozlar bile denizlerdeki en büyük balığın yanında ufak kalır.

But even five-meter manta rays are dwarfed by the biggest fish in the sea.

Bunlar arasında yiyecek ve balığın yeni kaynakları ve diğer canlıların yeni türleri olabilir.

Among these there may be new sources of food fish and new species of other creatures.

- Balığın ve etin besin değerleri yüksek ama ikincisi öncekine göre daha pahalıdır.
- Hem balık hem de et besleyici fakat sonraki öncekinden daha pahalı.

Fish and meat are both nourishing, but the latter is more expensive than the former.