Translation of "Gözden" in Japanese

0.011 sec.

Examples of using "Gözden" in a sentence and their japanese translations:

Gözden geçirelim.

見直しをしようじゃないか。

Tren gözden kayboldu.

列車が視界から消えた。

Uçak gözden kayboldu.

飛行機は飛び去って見えなくなった。

Sonunda gözden kayboldular.

- 彼らはついに視野から消えた。
- 彼らはついに視界から消えた。

Fikrini gözden geçirdi.

彼は自説を修正した。

Kalabalıkta gözden kayboldu.

彼は人込みの中に姿を消した。

Onu gözden kaybettik.

私たちは彼を見失った。

Pekâlâ, seçeneklerimizi gözden geçirmeliyiz.

よし 選択肢がある

Biz onu gözden kaybettik.

我々は彼を見失った。

Lütfen evrakları gözden geçirin.

その書類をざっと見て下さい。

Kural yeniden gözden geçirilmelidir.

その規則は修正されるべきだ。

Onu tekrar gözden geçirin.

そこをもう一度やってください。

O, raporumu gözden geçirdi.

彼は私のレポートにざっと目を通した。

O, kuşu gözden kaybetti.

彼はその鳥を見失った。

Kalabalıkta arkadaşını gözden kaybetti.

彼は人込みの中で友人を見失った。

Buharlı gemi gözden kayboldu.

汽船は見えなくなった。

Davayı gözden geçirmemiz gerekir.

私達はその事件を再調査する必要がある。

Yolda onu gözden kaybettim.

私は途中で彼とはぐれてしまった。

Paranın gözden kaybolmasını soruşturacağız.

私たちはお金の紛失を調査するつもりだ。

Gözden kanata bir mesaj iletildiğinde

眼から羽にメッセージが 伝達されると

Ansiklopedinin gözden geçirilmiş sürümü yayınlandı.

その百科事典の改訂版が出版された。

Adam kalabalığın içinde gözden kayboldu.

その男は人込みの中で見失われた。

Öğretmen sınav kağıtlarını gözden geçirdi.

その先生は答案を調べた。

Ben raporu tekrar gözden geçirdim.

報告書をよく調べた。

Uçağı gözden kaybolana kadar izledik.

飛行機が見えなくなるまで見ていた。

Muazzam kalabalıkta arkadaşını gözden kaybetti.

彼女は大群衆の中で友人を見失った。

Sisli ormanda yavaşça gözden kayboldu.

- 彼女はゆっくりと霧のかかった森の中へ消えていった。
- 彼女は霧の立ち込めた森の中へゆっくりと消えていった。

O, o kuşu gözden kaybetti.

彼はその鳥を見失った。

O, bu şehirde gözden kayboldu.

彼はこの町からいなくなった。

Gemi çok geçmeden gözden kayboldu.

船はすぐに見えなくなった。

Uçak çok geçmeden gözden uzaktı.

飛行機はすぐ見えなくなった。

Bu önemli gerçeği gözden kaçırdık.

私たちはこの重要な事実を見落とした。

Biz kalabalıkta Jim'i gözden kaybettik.

私達は人込みでジムを見失った。

İmzalamadan önce sözleşmeyi gözden geçirmelisin.

サインする前に契約をよく調べねばならない。

Böyle hatalar kolayca gözden kaçırılırlar.

- このようなミスは見逃しやすい。
- この種の間違いは見逃しやすい。
- この手のミスは見過ごされがちだ。

Yarına kadar görevi gözden geçirmeliyim.

明日までにその仕事をすまさなければならない。

Gözden kaçırdığımız başka bir gerçek var

もっと正直に話す必要がある 非常に重要な事実です

Öğretmenimiz önemli noktaları çabucak gözden geçirdi.

先生はもう一度重要な箇所を要約した。

Bu gözden kaçırılmayacak kadar çok önemlidir.

それは、無視するにはあまりにも重要な事柄だ。

Yarına kadar görevi gözden geçirmek zorundayım.

明日までにその仕事を仕上げなければならない。

Onun arabası kısa sürede gözden kayboldu.

彼の車はすぐに見えなくなった。

O, borcunu ödemedi ve gözden kayboldu.

彼は借金を踏み倒して姿を暗ました。

Tom uyandığında Mary'nin gözden kaybolduğunu keşfetti.

トムが目を覚ますと、メアリーは姿を消していた。

İngilizce derslerini gözden geçirmeyi denedin mi?

君は英語の復習をしようとしましたか。

Güneş, bir bulutun arkasında gözden kayboldu.

太陽が雲の後ろに隠れた。

O gözden kayboluncaya kadar onu izledim.

私たちは彼が見えなくなるまで見送った。

Bu tür hatayı gözden kaçırmak kolaydır.

- この種の間違いは見逃しやすい。
- この手のミスは見過ごされがちだ。

Bu tür hataları gözden kaçırmak kolaydır.

- この種の間違いは見逃しやすい。
- この手のミスは見過ごされがちだ。

Bu belgeleri hızla gözden geçirmeni istiyorum.

これらの書類を急いで調べてもらいたいのですが。

Havaalanına gitmek için bir saati gözden çıkarmalısın.

空港へいくには1時間みておくべきだ。

Parayı çabucak gözden uzak bir yere koydu.

彼女は見えないところにすばやくお金を置いた。

Mağazanın arkasındaki karanlık bir köşede gözden kayboldu.

彼は店の奥の暗い隅に姿を消した。

O, gözden uzak bir yere sözlüğünü sakladı.

彼は辞書を見えないところに隠した。

O beni tepeden tırnağa kadar gözden geçirdi.

彼は私をじろじろ見た。

Uçak havalandı ve kısa sürede gözden uzaklaştı.

飛行機は離陸してすぐに見えなくなった。

Bu tür hatayı gözden kaçırmak çok kolaydır.

- このようなミスは見逃しやすい。
- この種の間違いは見逃しやすい。
- この手のミスは見過ごされがちだ。

Öğretmenimiz listedeki adını sık sık gözden kaçırdı.

私たちの先生は、たびたび名簿にある彼の名前を見落とした。

Belki de bu, gözden ve gönülden uzak mikroplar

この目に付かず 気にもとめられない微生物が

Bize söylediğinin ışığında planımızı gözden geçirmemiz gerektiğini düşünüyorum.

君の話から考えて、我々の計画は練り直すべきだと思う。

O, otobüs durağına vardığında otobüs zaten gözden kaybolmuştu.

彼がバス停に到着したとき、バスはもう見えなかった。

Bütçeyi gözden geçirdim ve maliyetleri düşürmeye karar verdim.

予算を検討し、コストを削減することにした。

Lütfen bu sorunu bankanızla birlikte gözden geçirir misiniz?

この件につき、銀行にご確認いただけますか。

Bu gerçeklerin ışığında, teorimizi gözden geçirmemiz gerekli olabilir.

こうした事実から考えてみて、私たちの理論を改めることが必要かもしれない。

Her gün kelimeleri gözden geçirerek biraz zaman harcamalısın.

毎日少しの時間を使って語彙の復習をするべきです。

Bunu başarsak dahi yine de çözümleri gözden geçirmemiz lazım.

検証を行っていますが なおも調べることがあります

Benim için sürpriz oldu, o bir anda gözden kayboldu.

驚いたことにそれは一瞬にして姿を消した。

Notları son bir kez gözden geçirecektim fakat zaman yoktu.

もう一度メモをざっと読み直そうと思ったが、時間が無かった。

Yarım saatten daha fazla bir süredir onları gözden kaybettik.

我々は30分以上前に彼らを見失った。

Onun raporunu tekrar gözden geçirdim ama hiçbir hata bulamadım.

私は彼のレポートを詳しく調べたが、間違いを見つけることはできなかった。

Ama gözden uzak yerlere itilmiş önemli bir madde ortaya çıkar.

本人の見えない所に 押しやられた重要な事柄が

Bana ihtiyacın olmadığı zaman ilişkimizi bir daha gözden geçiririz" dedim.

私がもう必要でなくなった時 その時点で私たちの関係を考え直しましょう」

Gözden geçirilmiş zaman çizelgesi bu ayın 5'inde yürürlüğe girecek.

今月5日から時間表が改正される。

Seninle olan hem iyi hem de kötü zamanları gözden geçireceğim.

私は貴方と苦楽を共にしよう。

Sözde acemi skandalı duyulduğundan beri o politikacı dünyada gözden düştü.

あの政治家はいわゆるリクルート・スキャンダルが発覚して以来落ち目になってしまった。

Gözden uzak olan gönülden de ırak olur. Ayrı olduğunda teması kaybedersin.

去る者は日々に疎しだな。お互いに離ればなれになると、自然と疎遠になるよね。

Lütfen içeriği gözden geçiriniz ve herhangi uygun bir geri bildirim veriniz.

内容をご覧になり、適切なご意見をいただければ幸いです。

- O, bir iz bırakmadan gözden kayboldu.
- O hiçbir iz bırakmadan kayboldu.

- 彼は跡形もなく姿を消してしまったんだ。
- 彼は跡形もなく消えたんだ。

Onun gözleri adının listede olup olmadığını görmek için onu gözden geçirdi.

自分の名前があるかと彼女はリストにざっと目を通した。

Adam Tom'a baktı, sonra sahne kapısından dışarı karanlık Londra caddesine doğru gözden kayboldu.

男はトムを見てから、楽屋口を通って、暗いロンドンの街路へと消えていった。

Firari buradan elli kilometre uzaktaki küçük bir kasabada ortaya çıkmış, ama sonra gözden kaybolmuş.

その逃亡犯はここから50マイル離れた小さな町に現れたが、それからまた姿を消してしまった。

5 Nisan sabahına kadar ona ihtiyacım var, bu yüzden toplantıdan önce diğer üyeler tarafından gözden geçirilebilir.

ミーティングの前に他のメンバーに検討してもらうため、4月5日の午前中までにそれが必要です。

O şirketin yeni bilgisayar mimarisi ile ilgili bir sorun vardı. Onlar şimdi bir iptal çılgınlığını gözden geçirecekler.

あの社の新しいコンピューターはアーキテクチャーに問題があって回収騒ぎになっているんだってさ。