Translation of "Oyuncusu" in Japanese

Forvet oyuncusu gol attı.

フォワードがゴールを決めた。

O bir futbol oyuncusu.

彼はサッカー選手です。

O bir tenis oyuncusu.

彼はテニスプレイヤーだ。

Bill bir beyzbol oyuncusu.

ビルは野球の選手です。

Ken bir futbol oyuncusu.

健はフットボールの選手です。

Tom bir voleybol oyuncusu.

トムはバレーの選手です。

Akira iyi bir tenis oyuncusu.

アキラは上手なテニス選手です。

O, bir beyzbol oyuncusu olabilir.

彼は野球選手になるでしょう。

Ne iyi bir tenis oyuncusu!

彼は何とすばらしいテニス選手なんだろう。

O bir ragbi oyuncusu idi.

彼はラグビー選手だった。

Tom bir profesyonel beyzbol oyuncusu.

トムはプロ野球選手です。

O, iyi bir tenis oyuncusu.

彼女はテニスがうまい。

O iyi bir tenis oyuncusu.

- 彼はとてもすばらしいテニス選手です。
- 彼はテニスがとても上手い。

Hayalim bir beyzbol oyuncusu olmaktır.

私の夢は野球の選手です。

Ichiro olağanüstü bir beyzbol oyuncusu.

イチローはずば抜けた野球選手だ。

O futbol oyuncusu dev gibidir.

あのフットボール選手はガタイがいい。

Bir beyzbol oyuncusu olmak istiyorum.

私は野球選手になりたい。

Tony, çok iyi bir tenis oyuncusu.

トニー君はとても上手なテニスの選手です。

O bir üniversite futbol oyuncusu oldu.

彼は大きくなって大学のフットボール選手になった。

Benim hayalim bir beyzbol oyuncusu olmak.

将来の夢は野球選手になることです。

O bir tenis oyuncusu olmak istiyor.

彼はテニスの選手になりたい。

O, okulumuzdaki en iyi beyzbol oyuncusu.

彼こそ本校で野球の最優秀選手だ。

Sue okulumuzda en iyi tenis oyuncusu.

スーは私たちの学校で一番テニスが上手だ。

Ken bir beyzbol oyuncusu olmak istiyor.

健は野球選手になりたがっている。

En sevdiğin solak beyzbol oyuncusu kimdir?

左利きの野球選手で、一番好きな人は誰？

Tom bir beyzbol oyuncusu olarak kendini mahvetti.

トムは、野球選手として燃え尽きた。

Hayalim çok güçlü bir Mahjong oyuncusu olmak.

僕の願いはとっても強い麻雀打ちになることです。

Bir takımın en iyi oyuncusu olmam zordu.

僕がスタメンになるのは難しかった。

O bir beyzbol oyuncusu olarak hayatından memnun.

- 彼は野球選手として自分の人生に満足している。
- 彼は野球選手としての自分の人生に満足していた。

Onun normal pozisyonu üçüncü orta saha oyuncusu.

彼の正位置はサードだ。

Ben, iyi bir tenis oyuncusu olduğunu duyuyorum.

あなたはテニスがうまいそうですね。

Onun en iyi tenis oyuncusu olduğunu söylüyorlar.

彼は最高のテニスプレーヤーだといわれている。

- Çok çalışırsan beyzbol oyuncusu olma hayalin gerçekleşebilir.
- Eğer sıkı çalışırsanız, bir beyzbol oyuncusu olma hayalin gerçekleşir.

野球選手になりたいというあなたの夢は、一生懸命に努力すれば実現するでしょう。

Tom bir gün iyi bir futbol oyuncusu olacak.

トムはいつかよいサッカー選手になるでしょう。

Onun Fransa'da en iyi tenis oyuncusu olduğu söylenmektedir.

彼女はフランスで一番のテニス選手だと言われている。

Biz, ona takımın en iyi oyuncusu gözüyle bakıyoruz.

彼はチームで最も優れた選手だと思う。

Kazu'nun Japonya'da en iyi futbol oyuncusu olduğu söylenmektedir.

カズは日本一のサッカー選手と言われている。

- Büyüyünce tenisçi olmak istiyor.
- Büyüdüğünde bir tenis oyuncusu olmak istiyor.

彼は大人になったらテニスの選手になりたいと思っている。

O profesyonel bir futbol oyuncusu olmak niyetinde olmadığını açıklığa kavuşturdu.

彼はプロのフットボール選手になる意志のないことを明らかにした。

Tom onun olduğunu düşündüğü kadar iyi bir satranç oyuncusu değil.

トムは、自分で考えているほどいいチェスの棋士ではありません。

O bir tenis oyuncusu olarak hayatını bitiren bir kaza geçirdi.

彼女はテニス選手としては致命的な事故に会った。

Margeret, geçen cumartesi babası ile tanıştın, çok iyi bir tenis oyuncusu.

- マーガレットは、この前の日曜日に君は彼女のお父さんにあったけれど、テニスがとてもうまい。
- この間の日曜日にあなたが会った男性の娘さん、マーガレットはとても優れたテニス選手なのですよ。

Ben gençken bir itfaiyeci ya da bir beyzbol oyuncusu olmak istediğimi hiç hatırlamıyorum.

若い頃、消防士や野球の選手になりたかったことなどなかったと記憶している。