Translation of "Olağanüstü" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Olağanüstü" in a sentence and their japanese translations:

Ve hepsi olağanüstü.

素晴らしいものです

Onlar olağanüstü durumlar.

それは極端な場合だ。

Bu olağanüstü adaptasyon sayesinde...

‎特別な適応能力を ‎持つ彼らは‎―

Günlük hayattaki olağanüstü şeyleri görebilmeleri

幅広い職種の人々に手を貸して

...ve bu olağanüstü dünyayı keşfedebiliyoruz.

‎そこは想像を超える世界だ

Olağanüstü mühendis ve operatörlerimiz var.

極めて優秀なエンジニアとオペレーターで 構成されています

O, senin hayatında olağanüstü önemliydi.

彼はあなたの人生において非常に重要だったです。

Benim olağanüstü bir iştahım var.

食欲が異常にあります。

Ichiro olağanüstü bir beyzbol oyuncusu.

イチローはずば抜けた野球選手だ。

O, olağanüstü gücüyle arabayı kaldırdı.

彼は驚異的な力で自動車を持ち上げた。

Kimliğini gizlemek için olağanüstü önlemler almıştı.

大変な苦労をして 身元を隠していました

Gece, hayvanların önüne olağanüstü zorluklar çıkarıyor.

‎夜は動物たちに試練を与える

...gece, hayvanların önüne olağanüstü zorluklar çıkarıyor.

‎夜は動物たちに試練を与える

Soult'un askeri zihniyle . Olağanüstü askerlik becerileri,

。 彼の驚くべき兵士のスキルは、これから の困難な年に

Üçüncü Kolordu tarafından olağanüstü bir performanstı….

第三軍団による目覚ましいパフォーマンスでした…。

Beceriksiz adam onun olağanüstü yeteneğini kıskandı.

その不器用な男は彼女の非凡な才能を羨んだ。

Onun müzikte olağanüstü bir yeteneği var.

彼女は非凡な音楽の才能を持っている。

Onun müziğe olağanüstü bir yeteneği var.

彼は音楽の素晴らしい才能をもっている。

Amerikan hükümeti olağanüstü hal ilan etti.

アメリカ政府は非常事態宣言を行った。

Olağanüstü hediyeler arasında İmparatorun büstleri ve heykelcikleri…

彼らの並外れた贈り物には、皇帝自身の胸像や小像、

Onun müzik için olağanüstü bir yeteneği var.

彼には傑出した音楽の才能がある。

O hikaye gerçek olmak için çok olağanüstü.

あの話には信じられないところが多すぎて本当とは思えない。

Girdiğim her uyuşmazlık ortamında oradaki elektriğin olağanüstü güzelliğini yaşarken

そこではよく 並外れて感動的なやり方で 人々が刺激しあうのを目のあたりにしました

Iyi olanın olağanüstü derecede kusursuz bir bebek olduğunu düşünüyordum,

「スーパー赤ちゃん」を産むのが 良いことだと思っていました

Kendisinin olağanüstü bir komutan olduğunu kanıtlamıştı… Ney kadar cesur

彼は 、彼の最大のキャンペーンの4つでナポレオンの前衛を率いた元帥

Atarak, disiplin ve düzenli eğitimi uygulayarak, olağanüstü bir yönetici

としての評判を確立 し、 兵士の福祉 に注意を払いながら規律と定期的な訓練を実施し、

Olağanüstü personel çalışmasıyla tanınması, hizmetlerinin yüksek talep görmesi anlamına geliyordu ve

卓越したスタッフの仕事に対する評判は、彼のサービスに対する需要が高いことを意味し、彼は

Soult'un olağanüstü tümen komutanları Saint-Hilaire ve Vandamme'ye çok şey borçluydu .

はソウルトの並外れた師団指揮官であるサンティレールとヴァンダムのおかげでした。

Etrafına sararak olağanüstü bir pelerin oluşturdu ve aradaki küçük boşluktan bana baktı.

‎マントのようにまとい ‎隙間から僕を見つめていた

Bu kadar çabuk düşünebilmesi ve böyle ölüm kalım kararlarını alabilmesi gerçekten olağanüstü.

‎彼女は生死に関わる判断を ‎瞬時に下すことができる ‎本当にすごい生き物だ

İki yüz elli kilo, bir sumo güreşçisi için bile olağanüstü bir ağırlıktır.

250キロというのは相撲取りとしても並外れた体重だ。

Genelkurmay başkanı olarak her zamanki rolüne geri dönen Berthier, olağanüstü yeteneklerini bir kez daha kanıtladı

参謀長としての彼の通常の役割に戻って、ベルティエはもう一度彼の並外れた才能を証明し

Ve bunların üstesinden gelen olağanüstü insanları incelediği için bir sonraki adım için harika bir yer olacaktır .

とそれらを克服した並外れた人々を 調べるので、次に行くのに最適な場所 です。