Translation of "Girmez" in Spanish

Birisi sunucuya girer girmez,

Tan pronto como alguien ingresa al servidor,

Okulu müdürümüz derse girmez.

Nuestro director de escuela no da clases.

Kurttan korkan ormana girmez.

No entra en el bosque por miedo a los lobos.

O içeriye girer girmez düştü.

Nada más entrar, se cayó.

Bir olayla ilgili beklentiye girer girmez,

En cuanto empiezan a anticipar una situación,

O, odaya girer girmez ağlamaya başladı.

Ella se puso a llorar tan pronto entró a su cuarto.

Ben odaya girer girmez onlar konuşmaktan vazgeçtiler.

Dejaron de hablar tan pronto como entré en la habitación.

Bir şirkete girer girmez istesen de istemesen de şirket için çalışmak zorundasın.

Una vez que entres en una compañía, tienes que trabajar para la compañía, quieras o no.

- Öğrenciler sorular sormaya başladığında sınıfa henüz girmiştim.
- Ben sınıfa girer girmez öğrenciler sorular sormaya başladılar.

En cuanto entré a clase, los estudiantes empezaron a hacerme preguntas.