Translation of "Noktada" in Japanese

0.017 sec.

Examples of using "Noktada" in a sentence and their japanese translations:

Şu anda geldiğimiz noktada...

もうここまでだ

Nehir o noktada sığdı.

川のその辺りは浅かった。

Göl bu noktada derindir.

その湖はこの地点が深い。

Biz belirlenen noktada buluştuk.

私たちは所定の場所で会った。

Görüş bu noktada ayrıldı.

この点については意見が区々に分かれている。

O noktada, canıma tek etmişti.

もううんざりでした

Bu noktada projemiz devreye giriyor.

そこでThe Bail Projectの出番です

O noktada pek emin değilim.

どうも、その点がよくわかりませんね。

Göl bu noktada en derindir.

その湖はこの地点が一番深い。

Noktada on polis memuru vardı.

その現場では10人の警官がいた。

Nehir bu noktada en geniştir.

川はこの地点で一番幅が広い。

İşte bu noktada meditasyon devreye giriyor.

ここで本当に役に立つのが 瞑想です

Ama her bir noktada anılarını anlatıyordu.

その場所のあらゆるところに 逸話がありました

Siyasi yelpazede hangi noktada olduğumuzla alakalı.

単純にその人の政治的立場が 最も重要な予測因子なのです

İşte bu noktada Çin devreye giriyor.

そこに中国が台頭してきました

İşte bu noktada, kötü veriler ediniyoruz.

これでは良いデータは得られません

Ancak bu noktada işler gerçekten karışıyor.

しかし ここからがとても複雑です

İşte o noktada başarılı olmaya başladım.

‎すると重要なことが ‎見えてきた

Bu noktada seninle aynı düşüncede olamam.

- わたしはこの件に関しては君に同意できない。
- この点で君に同意できない。

Bu nehir o noktada sığ olur.

この川はあそこで浅くなっている。

Bu göl bu noktada en derin.

- この湖はこの地点が一番深い。
- この湖はここが最も深い。

Şimdi, bu noktada şöyle düşünüyor olabilirsiniz:

こうお思いの方も いるでしょう

Bir noktada, yaklaşık bir buçuk yıl boyunca,

ある時 1年半くらいの間

İşte bu noktada muhtemelen çıldırmış olduğumu düşünüyorsunuz.

この辺りで多分私の気が触れていると 思われるでしょうね

Ama o noktada bir sürü hata yapıyordum.

‎だが あの日は ‎ミスを繰り返してしまった

O noktada, ormandaki her şey... 304. GÜN

この森は一見すると—— 304日目 304日目

Çin ve Japonya birçok noktada farklılık gösterirler.

中国と日本は多くの点で異なっている。

Bu noktada, bu sorun üzerine yorum yapamam.

現段階ではその問題についてコメントできません。

Yol bu noktada sağa doğru keskin virajlı.

道路はこの地点で右にカーブしている。

Bu noktada, deniz bir boğaz içinde daralır.

この地点では海は狭くなって海峡となっている。

çığır açacak keşiflerin ilk adımını ortak noktada buluşturuyor.

地球上の生命に関する 革命的発見の発火点なのです

Bu noktada düşünmesi çok zor bir şey değil.

今では考える必要もない 当然の論理です

Bu noktada, bir ahtapotun hayat aşamalarını iyi biliyordum.

‎タコの生涯については ‎すでに熟知していた

Senin evinin ve benimkinin arasında orta noktada buluşalım.

君の家と私の家の中間で落ち合うことにしよう。

Belki de bu noktada saf bir idealist olduğumu düşünüyorsunuz?

こんなことを言うと 理想主義者だと思われるでしょうか?

“Onu hâlâ, savaşın en sıcak olduğu noktada, erkeklerle konuşarak

「戦闘が最も暑かった場所で、 男性に 話しかけ

- Bu konuda seninle aynı fikirdeyim.
- Bu noktada seninle aynı fikirdeyim.

- 私はこの点で君に同意する。
- この点で私はあなたと同意見です。
- この点ではあなたと意見が合う。

Çünkü bütün bu konakların bir noktada birbirleri ile temas etmesi gerekir.

なぜなら それぞれの宿主が 接触する必要があるからだ

Bir noktada o kadar kötüleşti ki annem yanıma oturdu ve şöyle dedi,

状況があまりにも悪化したので ついに 母が口を開きました

- En sakin bir insan bile bir noktada sinirlenir.
- Kuzu bile kurt olur.

虫ですら向かってくるものだ。

O hayvanla temas edince bir şeyler oluyor. Ama bir noktada nefes alman gerek.

‎触れ合った瞬間 ‎何かが起きた ‎でも息継ぎをしないと

Avusturyalı bir komutanı hayati bir Tuna köprüsünü teslim etmeye blöf ettiler . Bir noktada Lannes

、オーストリアの司令官をブラフして重要なドナウ橋を降伏させました 。ある時点で、ランヌ

Yerinde olsam çocuğumu bir süre için kendi başına dışarı gönderirdim. Bu noktada birkaç sert darbe ona iyi gelebilir.

可愛い子には旅をさせた方がいいのよ。今の内に少しは苦労させた方が本人のためよ。