Translation of "Hayvanlar" in Japanese

0.033 sec.

Examples of using "Hayvanlar" in a sentence and their japanese translations:

hayvanlar mümkün oldu.

動物が誕生したのです

Hayvanlar ateşten korkar.

動物は火を恐れる。

Hayvanlar ormanda yaşar.

動物たちは森に住んでいる。

Yavru hayvanlar sevimliler.

動物の赤ちゃんって、かわいいです。

Bütün hayvanlar eşittir.

動物はみんな一緒さ。

- Hayvanlar birbiri ardına öldü.
- Hayvanlar birbiri ardına öldüler.

次々に動物が死んだ。

- Vahşi hayvanlar ormanda yaşarlar.
- Yabani hayvanlar ormanda yaşar.

野獣は森に住んでいる。

- Hayvanlar gök gürültüsü tarafından korkutuldular.
- Hayvanlar gök gürültüsünden korktular.

雷鳴を聞いて動物たちは怖がった。

Bütün hayvanlar eşittir ancak bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir.

すべての動物は平等である。しかしある動物は他の動物よりさらに平等である。

hayvanlar muhteşemdir, insanlar korkunçtur.

「動物は素晴らしく 人間はゾッとする」

Orangutanlar yarı münferit hayvanlar,

オランウータンは 単独行動を好み―

Çünkü, hayvanlar alemine baktığımızda

だって 実際に動物界を見てみると

Hayvanlar yüzeye yakın besleniyor,

生き物は海面で捕食し

Hayvanlar fındık toplamakla meşguldü.

動物達はせっせと木の実を集めていた。

Hayvanlar üzerinde deney yaptım.

私は動物に実験を行った。

Bazı hayvanlar geceleri aktiftir.

夜に活動する動物もいる。

Vahşi hayvanlar ormanda yaşarlar.

野生の動物はジャングルに住む。

Avustralya'da nadir hayvanlar var.

オーストラリアには珍しい動物がいます。

- Bazı vahşi hayvanlar yok olma eşiğinde.
- Bazı vahşi hayvanlar tükenme eşiğinde.

- いまにも絶滅しようとしている野生動物もいます。
- 野生動物には、絶滅の危機に瀕しているものもいる。

hayvanlar sessiz, sakin ve güvenilirdir

「動物は 安全で静かで信頼できる」と学び

O hayvanlar Kuzey yarımkürede görülebilir.

その動物類は北半球で見ることができる。

Şu adalarda hangi hayvanlar yaşar?

その島々にはどんな動物が住んでいるのですか。

Bazı hayvanlar kafeste tutulduğunda yavrulamazlar.

- 檻の中で飼われると子どもを産まない動物もいる。
- 檻で飼育されると繁殖しない動物もいる。

Bazı hayvanlar tırmanmada çok iyidirler.

動物の中には高いところに登るのが大変上手なものがいる。

Bazı hayvanlar gece çok aktiftir.

動物の中には、夜とても活動的なものもいる。

O, çeşitli evcil hayvanlar besledi.

彼女はいろいろな種類のペットを飼っていた。

Hayvanlar hakkında bir kitap okuyorum.

私は動物に関する本を読んでいる。

Hayvanlar içgüdüsel olarak hareket eder.

動物は本能のままに振る舞う。

Hayvanlar içgüdülerine göre hareket ederler.

動物は本能に従って行動する。

Bu hayvanlar yok olmanın eşiğindedirler.

- これらの動物は、絶滅の危機に瀕している。
- これらの動物は、絶滅の危機に瀕しています。

Akıllı hayvanlar insanlara yardım edebilir.

知能が高い動物たちは人を助けることもできる。

Hayvanlar hakkında bir kitap aldım.

- 動物についての本を買ったよ。
- 動物に関する本を買った。

Buralarda ne tür hayvanlar yaşarlar?

この辺にはどんな種類の動物が生息していますか。

- Bu hayvanlar da çok cana yakın.
- Bu hayvanlar cana da çok yakın.

これらの動物はとても友好的でもある。

Hayvanlar için de insanlar için de,

動物でも人でも

Ay'dan etkilenen tek şey hayvanlar değil.

‎月に影響されるのは ‎動物だけではない

Hayvanat bahçesinde bazı garip hayvanlar var.

その動物園には変わった動物がいます。

O, hayvanlar hakkında bir kitap yazdı.

彼女は動物に関する本を書いた。

Bu alanda birçok yabani hayvanlar var.

この地域には野生動物が多い。

Mars'taki hayvanat bahçelerinde dünyadan hayvanlar var.

火星の動物園には、地球の動物がいる。

Hayvanlar doğru ile yanlışı ayırt edemezler.

動物は正しいことと間違ったことを区別できない。

O, hayvanlar hakkında çok şey bilir.

- 彼は動物について多くのことを知っています。
- 彼は動物についてたくさんの事を知っています。

İnekler Hindistan'da kutsal hayvanlar olarak düşünülür.

インドでは牛は神聖な生き物とされています。

Bu hayvanlar havai fişek gürültüsüyle ürkütüldü.

この動物たちは花火の音にびっくりした。

Bir de iki parmaklı tembel hayvanlar var.

それからフタユビナマケモノ

Tembel hayvanlar gaz çıkarmayan, bildiğimiz tek memeliler.

ナマケモノは おならをしないことが 分かっている唯一の哺乳類なんです

Köpekbalığı gibi hayvanlar için uydu izleme cihazları

サメなどの生物に衛星追跡装置を仕掛けた結果

Bu hayvanlar son derece egzotik ve garip.

‎海の生き物は神秘的だ

O, hayvanlar hakkında hikayeler yazmaya devam etti.

彼女は動物の話を書き続けた。

Hayvanlar hava ve su olmadan var olamaz.

動物は、空気と水がなくては生存できない。

Sonbaharda bazı hayvanlar kış için yiyecek biriktirirler.

冬に備えて食料を秋に蓄える動物もいる。

Her yöne kaçışan bazı küçük hayvanlar gördük.

小動物が四方八方に走り去るのを見た。

O hayvanat bahçesinde bazı tuhaf hayvanlar var.

その動物園には変わった動物がいます。

- Bütün atlar hayvandır ama bütün hayvanlar at değildir.
- Tüm atlar hayvandır ama tüm hayvanlar at değildir.

すべての馬は動物だが、すべての動物が馬とはかぎらない。

Ama bazı hayvanlar için değişime ayak uydurmak zor.

‎しかし都会の変化に ‎ついていけない動物もいる

Milyonlarca dolarlık bir temizlikten sonra... ...hayvanlar dönmeye başladı.

‎だが環境保全の取り組みで ‎カワウソが戻ってきた

çünkü bu harika hayvanlar benim için çok önemli

なぜなら この素晴らしい動物は 私にとって大事だし

İnsanların hayvanlar ve kuşlar üzerinde hakimiyeti var mıdır?

人間は鳥や動物を支配しているだろうか。

Akciğerler hayvanlar için neyse yapraklar bitkiler için odur.

葉と植物との関係は、肺と動物との関係に等しい。

Genç hayvanlar hızla yeni bir çevreye uyum sağlarlar.

動物の子供はすぐに新しい環境に順応する。

Bizi hasta eden virüslerin birçoğunun kaynağı esasında hayvanlar.

病気の原因となる ウイルスの多くが 動物由来だ

Hayvanlar gerçek ve gerçek dışı arasında ayrım yapamaz.

動物は虚偽と真実を区別できない。

Vahşi doğmuş, acımasız hayvanlar fakat güzel ve müstesna yırtıcılar.

これらの獣は凶暴ですが 美しくて貴重な存在です

Bundan faydalanmak için... ...bazı hayvanlar inanılmaz koku duyuları geliştirmiştir.

‎そのため‎― ‎一部の生物は ‎驚くほど嗅覚を発達させた

Evcil hayvanlar sadece bize eşlik etmekten daha fazlasını sunar.

ペットは私たちに親しみ以上のものを与えてくれる。

Japonya'da penguenleri evcil hayvanlar olarak tutan insanlar olduğunu duyuyorum.

日本にはペンギンを飼っている人がいるらしい。

Öte yandan bazı hayvanlar geceyi avantaja çevirir. YAĞMUR ORMANLARINDA GECE

‎一方では夜を味方につける ‎動物もいる ジャングルの夜

Bu süre zarfında... ...hayvanlar âlemindeki en karmaşık görme yetisini geliştirdi.

‎長い時を経て‎― ‎動物界でも特に複雑に ‎目を進化させた

Oksijen olmasaydı bütün hayvanlar uzun zaman önce ortadan kalkmış olurdu.

もし酸素がなかったら、すべての動物はとうに消滅していただろう。

Küresel ısınma, vahşi hayvanlar için de ciddi sorunlara neden olabilir.

地球温暖化は野生動物にも深刻な問題を引き起こしうる。

Donuk geceden sağ çıkan tüm hayvanlar için müjdeli bir değişimdir bu.

‎こごえる夜を乗り越えた ‎動物には喜びの時だ

Bütün bunlara rağmen bu hayvanlar kâr için canlı hayvan pazarlarına gönderiliyordu.

それでも 野生生物たちは 市場に注ぎ込まれる

Şehir ışıkları gece gökyüzünü aydınlığa boğduğundan hayvanlar, yıldızlara bakarak yol bulamaz oluyor.

‎街の明かりが ‎夜空を照らすため‎― ‎動物は星の光で ‎方向を読めない

"Tamam, bunlar öldürdüğü hayvanlar." Öldürdüğü hayvanlara, küçük izlere ve kumdaki kazılara baktım.

‎これが彼女の獲物 ‎捕食痕を観察し ‎砂を掘り返して

O hayvanlar üzerindeki zulüm hakkında bir kitap okuduktan sonra et yemeyi bıraktı.

彼女は動物虐待に関する本を読んだ後、肉を食べることをやめた。

Kaplan, gergedan ve karıncayiyen gibi nesli tükenmekte olan hayvanlar Çin'e kaçak yollardan sokuldu.

トラ サイ センザンコウといった 絶滅危惧種が中国に密輸された

Mademki yiyecek ve içecek hayvanlar için, öyleyse yağmur ve güneş de bitkiler içindir.

動物に食物と飲み物が大切なように、植物には雨と日光が大切である。

Dünya'nın dört bir yanında, vahşi hayvanlar yemek çalmak konusunda daha çok hüner göstermeye başlıyor.

‎世界中で‎― ‎動物たちが巧みに ‎食べ物を盗むようになった

Akbabalar tarafından gagalanan ölü bir geyik, diğer hayvanlar tarafından kısmen yenilmiş kalır, o tür çürümüş ete leş denir.

ハゲタカが突っつく死んだ鹿とか、他の動物の食べ残しとか、 そういう腐った肉を死肉と書きました。

- Bazı insanlar evcil hayvanlar olarak nadir bulunan hayvanları beslerler.
- Bazı insanlar egzotik hayvanları evcil hayvan olarak beslerler.
- Kimileri egzotik hayvanları evcil hayvan olarak besler.
- Kimi insanlar acayip hayvanları evcil hayvan edinirler.

ペットとして珍しい動物を飼っている人もいます。